HAMAS 7 Mayıs’ta üç aşamalı ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini duyurdu. Başta Gazzeli halk olmak üzere yüreği Gazze için yanan tüm insanlık sevindi bu karara. Ancak çok geçmeden siyonist işgal rejimi, 1,8 yüz milyon insanın sığındığı Refah bölgesine hava saldırıları düzenledi. Yine çocuk ve kadınların olduğu onlarca şehid toprağa verildi. Sabahında tanklarla Mısır koridorundan Refah sınır kapısından girerek her yeri bombalayarak, yıkarak ilerlediler siyonist teröristler.
Kassam mücahitleri 7 Ekim’den bu yana direnişten milim geri durmadılar, durmayacaklar da. Siyonist teröristlere çok ağır kayıplar verdiriyorlar. Onların bu azmi Gazze ve dahi tüm Filistin topraklarına zaferi getirecek inşallah.
Amerikan üniversitelerindeki direnişin baskı gördükçe büyümesi ve Avrupa ülkelerine yayılması Gazze halkının temiz imanları ve şehadetlerinin Ashab-ı Uhdudvari etkinin neticesidir.
Dünya ve insanlık uyanıyor derken sadece gerçekleri fark ediyor anlamında olmayacak. Yakın bir gelecekte başta İslam ülkeleri olmak üzere Amerika ve Avrupa’da yönetimsel bazda büyük değişimler olacak. Bu değişimler ya seçimlerle veya çıkacak kaoslar sonucu gerçekleşecek.
Gazze uyanışıyla yapılan boykotlar neticesinde şirketler çok büyük zararlar görecek. Yahudilerin kontrolünde olan sinema sektörü eskisi gibi rağbet görüp uyutup kandıramayacak. Kültürel farkındalıklar bilinçlenerek artacak. Laiklik, demokrasi gibi kavram ve arapsaçı yönetimsel karmaşalarla dünya dengelerini kontrolü altında tutmak isteyen şer güçler, istedikleri gibi at koşturamayacak. Ekonomik güç dengeleri el değiştirerek sömürenden sömürülene geçecek. BM gibi uluslararası sistemi kontrol amaçlı çok uluslu kuruluş ve benzerleri işlevini kaybettiği gibi kontrol eden ülkelerin zayıflamasıyla dağılacaklar.
Siyonist israil’in oyuncağı haline gelen Amerika ve Avrupalı ülkeler, nasıl bir kaos sürecine imza attıklarına eğer ki, ömürleri yeterse yakın bir gelecekte şahid olacaklar.. Gazze küresel boyutta yeni bir çağı başlatıyor…
***
6 Mayıs’ta Deniz Gezmiş’i mezarı başında anan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gezmiş’in Filistin’de El Fetih kampındayken tanıştığı Filistinli İsa’nın, oğlu vasıtasıyla kendisine ulaştırılan bir şiir kitabının hikayesini anlattı.
Özel, Deniz Gezmiş’in davasının aynı zamanda Filistin davası olduğunu belirterek Filistin’i de sahiplenmesi şaşırttı. Gerçi Özel’in sahiplendiği ekolün günümüz temsilcisi, El Fetih lideri Mahmut Abbas.. Ve Abbas’ın da israil’le işbirliği konusunda ne gerekiyorsa yaptığını sağır sultan bile biliyor. Daha geçtiğimiz hafta düzenlenen İİT toplantısında ‘israil’in güvenliği için çalışmaları gerektiğini’ kendi dilinden işitmiştik.
Bu durumda Özel’in sahiplendiği Filistin davası olmuyor. Olsa olsa 2009’dan bu yana Filistin devlet başkanlığı koltuğunda haksız bir şekilde oturan Abbas’ın, israil’in menfaatlerini gözeten zihniyetini sahipleniyordur. Özgür Özel’in bunu güçlendiren söylemi de siyonist israilin katlettiği on binlerce çocuk ve kadına rağmen yakın zamanda HAMAS için sarf ettiği “terörist” ifadesiydi.
HAMAS ki; işgal altındaki halkını korumak ve vatanını özgürleştirmek için mücadele veren bir özgürlük hareketi olmasına rağmen..
Tüm dünya halkları HAMAS’ı, askeri gücü Kassam’ı ve Gazze halkını desteklerken sizin HAMAS düşmanlığınızın sebebi ne ola ki Sayın Özel?
Kusura bakmayın ama “İçeride ana muhalefet, dışarıda ise Türkiye partisiyiz” diye övünen söyleminiz de Türkiye’nin dış politikasıyla uyuşmuyor. Konu dış politikaya gelince mesele iktidarların konumlanmasından ziyade ülkenin askeri, siyasi, ekonomi ve konjonktürel stratejisi neyi öngörüyorsa uygulanmasıdır aslolan..
İşgalci israil’e terörist demeniz gerekirken HAMAS’ı hedef alan söyleminiz, emperyalist güçlerin siyonist işgalcilere verdiği askeri destekten geri kalır bir yanı yok bilesiniz…