Siyonist terörizmin, Gazze’ye yönelik soykırımı devam ediyor. Karadan tanklar içerisinde girip leş olan binlerce askerini kaybeden siyonist işgalci, İslami direniş gruplarına karşı yüz yüze yiğitçe savaşamadığından dolayı Gazze halkını havadan bombalıyor.
Her gün onlarca, yüzlerce şehid veriliyor. Ancak terörist israil, savaş suçları kapsamındaki saldırılarına rağmen Gazze direnişine diz çöktüremiyor ve büyük bir hezimet yaşıyor.
Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu siyonist mezalime karşı duracak uluslararası anlamda bir güç hâlâ çıkmış değil. Daha da acınası; iki buçuk milyon Gazze halkına yeterli derecede temel gıda ilaç gibi malzemelerin girişini yaptırabilecek, işgalci siyonist rejimin, varlığından çekinebileceği Müslüman bir ülke de çıkabilmiş değil!..
Tam da bu noktada bugün TBMM’de İsveç’in NATO’ya üyeliği için oylama yapılacak. Ve eğer Meclisten geçerse İsveç NATO’ya üye olacak. Peki neden?
Çünkü Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını genişleterek savaşı Finlandiya ve İsveç topraklarına doğru sıçratma hedefi var.
Ve bundan dolayı bu iki ülke, NATO şemsiyesi altına girerek koruma kalkanına bürünmek istiyor.
Hem AB, hem de ABD bu hamle için NATO’nun önemli unsuru Türkiye’ye yönelik büyük bir baskı uyguluyordu.
Hatırlarsanız İsveç yönetimi, mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim yapraklarını yakan alçaklara izin verip ve koruyarak İslam’a olan düşmanlığını izhar etmişti.
Başta Türkiye olmak üzere İslam aleminden gelen tepkilere aldırış etmeyen İsveç ne zaman ki Rusya tehdidinin ciddi olduğunu görünce geri adım atmıştı.
ABD’nin Türkiye’yi F 35 projesinden çıkarmış olmasına rağmen F 16’ların modernizasyonu ve S 400’lere sessiz kalacağı ile gizliliği açığa çıkmamış daha ne gibi anlaşmalara karşılık İsveç’in NATO üyeliğini kabul etti, bilmiyorum.
Ancak konu batının çıkarları olunca tüm kapıların açıldığı, çatışma ve savaşla değil, diplomasiyle çözülmek zorunda olduğunu neden herkesler hiç zorlanmadan kabul edebiliyor anlayamıyorum.
Şimdi buradan sormak istiyorum; soykırım uygulanan Müslüman Gazze şehri, Hristiyan İsveç ülkesinden daha mı öteki ki TBMM, İsveç’e daha sadece bir tehdit oluşmuşken NATO koruma kalkanı sunabiliyor?
Ve neden Gazze’ye, Filistin’e yönelik garantörlük yada en temel gıda maddeleri ile ilacı ulaştırabilmek için TBMM’den bir yasa geçirilmiyor?
Gazze soykırımı durdurulmadan İsveç’e NATO üyeliği imkanı verilmemeli!
İktidara sesleniyorum; Batılı ülkelerin uluslararası hukuku, yasaları, insan haklarını ayaklar altına alarak terörist israilin yanında yer aldığı cüretin yarısı kadar haklı ve onurlu bir cesaret takının ve Gazze’nin arkasında durun.
‘Devlet duygularla yönetilmez’ diyenlerinizi duyar gibiyim. Süper güç diye tanımladığınız ve yenilmez gördüğünüz batılı ülkeler, duygularına mı yenildi de işgalci israilin terörist faaliyetlerine rağmen yanında durdu!
Gelin, Gazze’nin yiğit Müslümanlarının ortaya koyduğu bu insanlık onuru ve küresel şer güce karşı koyabilen izzetli duruştan, halkı ve iktidarıyla tüm Türkiye olarak nasiplenelim.
İktidar olarak, vicdan sahibi ve Müslüman halkların teveccühüne mazhar olacağınız gibi, batılı ülkelerin geri adım attığı, siyonist işgalcinin, Türkiye etkisiyle savaşı durdurmak zorunda kalacağını göreceksiniz.