Yeniden Bismillah… Yüzde 52,16 ile halk istikrar devam etsin dedi. Recep Tayyip Erdoğan yeniden başkan seçildi. Allah mübarek eylesin, tüm halkımıza, ümmeti Muhammed’e hayırlı olsun. Yalanın doğruya galip geldiği, hiçbir zaman görülmemiştir. Seçim öncesi var güçleriyle yalan, kirli algı, iftiralar ve hilelere rağmen hak ehli galip geldi elhamdülillah. Bu günden sonra artık ‘Eski Türkiye’ zihniyeti ile bu hastalıklı zihniyetin tüm söylem, eylem ve uygulamalarına son vermek ve ‘Türkiye Yüzyılı’na girerken ‘Önce İnsan Önceliğin Adalet’ olacağı yeni bir sistem inşasına başlanmalıdır.
Oy vermeyenlerin de iyi ki yanılmışız diyebileceği insanca yaşamanın, ekonomik refahın, inanç, kültür ve değerlerin yeniden temiz fıtrat zeminine çekilen bir yönetim şekli ile yola devam edilmeli. Bunun için darbe anayasası lağvedilerek yeni yerli bir anayasanın ivedilikle yürürlüğe girmesi için çalışmalara başlanmalıdır. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde çalışmayana iş bulma, iş bulana kadar ailesini geçindirebileceği şekilde kira ve geçim yardımı gibi faaliyetler uygulamaya konmalıdır. 25 yıl evli kalan ev hanımı annelerin emekli olması sağlanmalı.
Dünyada birçok ülkede var olan resmi diller çerçevesinde Kürtçe ikinci resmi dil olmalı, anadilde eğitim imkanları oluşturulmalı. Karma eğitim sistemi tümden değiştirilmeli, asgari 16 yıl olan eğitim süresi makul süreye indirilmeli ve üniversite sınavı kaldırılarak kişinin ilgi yeteneğine göre yerleştirmeler yapılmalı. Uyuşturucu bağımlılarının tedavi edilecekleri merkezler açılmalı ve uyuşturucu satıcılarına çok ağır yaptırımlar uygulanmalı.
Sapkın grupların ve fonlayanların engellenmesi gibi bu zihniyete yönelik tüm yaptırımların sonuna kadar uygulanması. Aile kurumunun güçlendirilmesi için her türlü zeminin hazırlanması en basitinden gençlere evlilik teşvikleri, yüksek oranda verilecek çocuk parası, iş kurma teşviklerinin göstermelik değil kişi bazlı çalışılarak ıslahatlar yapılması elzemdir. Halkın refah düzeyinin yükselmesi, insan haklarında dünya üst sıralamalarına yükselmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Türkiye’nin hem coğrafi anlamdaki önemi hem de siyasi anlamda son dönem dirilişi, bölgesel denklemleri değiştirir güce kavuşması küresel güçleri derinden endişelendiriyordu. Bunu önlemek için ‘Eski Türkiye’ zihniyetliler eliyle yaptıkları kalkışmaların başarısız olmasıyla bel bağladıkları artıklarıyla 2023 seçimlerini istedikleri sonuçla geri kazanmak istediler ama olmadı.
15 Temmuz hain darbesine izin vermeyen Müslüman halk, bu son hamleyi de iradesini ortaya koyarak bertaraf etti. Bundan sonra Türkiye’nin askeri, ekonomik ve siyasi anlamda hiçbir küresel güce muhtaç olmadan çalışıp, üretip küresel bir güç olması sadece Türkiye halkı için değil tüm dünya mazlumları için elzem bir durumdur.
Kazanılan bu zafer; Kudüs’ün, Bağdat’ın, Kahire’nin, Kabil’in, Trablus’un, Semerkant’ın, Bakü’nün, İslamabad’ın, Tunus’un, Keşmir’in, kısacası tüm İslam coğrafyasının Müslüman halklarının tümünün zaferidir.