Son dönemlerde siyasi konjonktüre takılan bir fedakarlık durumu var ki; fedakarlığı yapan bu kurumun ya da mensuplarının, şu ana kadar böyle bir benzerini yaptığına ne şahid oldum ne de duydum. 20 yıldır halkın teveccühüyle iktidarda olan Recep Tayyip Erdoğan’ı indirmek için dış merkezli, iç ayaklı odaklarca yapılan tüm siyasi hamle, kumpas ve hatta darbenin işlevsiz kalmasıyla basit ama bilindik yollara başvuruldu.
Bunlardan iki örnek anlatmak istiyorum. 24 Haziran 2018’de yapılacak Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde CHP tarihinde görülmemiş ilginç bir adım atıldı. Büyük bir fedakarlık yapılarak İYİ Parti’ye 15 milletvekili hediye edildi. Böylece 25.10.2017’de kurulan ve 5 milletvekili olan İYİ Parti, TBMM’de grup kurabilecek sayıya ulaştı. Artık 24 Haziran 2018’de yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine katılımına yönelik zemin hazırdı.
Nitekim Meral Akşener Cumhurbaşkanı adayı oldu %7,29 oy aldı ve İYİ Parti de 9,96 oy alarak 43 milletvekili çıkardı. Şimdi eğer sol frekanslı CHP, sağ frekanslı İYİ Partiye yönelik fedakarlık yapmasaydı, sizce Meral hanımın ve partisinin bu denli yüksek oy alma potansiyeli olur muydu? Bence kesinlikle hayır. CHP’nin bu hamlesiyle birincisi; MHP’yi zayıflatarak İYİ Partinin güçlenmesini sağlayarak gücü böldüler. İkincisi ise halkın görüş olarak yakın gördüğü partinin mecliste güçlü olduğunu görmesinin sandığa olumlu yansıması algoritmasını hesapladılar ve başarılı oldular.
Fedakârlık, kavramı Arapçadan Türkçeye geçmiş, kullanageldiğimiz batıya ait değil Müslümanlara ait bir kavramdır. Müslümanlara ait bu kavramı Müslümanlara her türlü zorluğu çıkaran CHP zihniyetinin böyle karşılıksız kullanma cesaretini gösterebilmesi şaşırtıyor insanı. Çünkü CHP, fedakarlığı!, tanımından ziyade uygulamalı ortaya koydu. Peki, CHP yönetimi bu fedakârlıkta samimi mi; kesinlikle hayır. Ya da CHP’liler öz yaşamlarında gerçekten de fedakârlar mı; kesinlikle hayır!
Yıl 2023… Yine bir seçim arifesindeyiz. 2018 seçimlerine benzer bir CHP klasiği, Alicengiz oyunu devrede. Ancak bu kez daha iddialı bastırıyorlar. 14 Mayıs genel seçimlerine az bir zaman kala CHP’nin 2018’de İYİ Partiye yaptığı fedakârlığı! bu kez, oyları şuan için ortalama yüzde 0,2 ile 1 civarında olan dört partiye daha göstermek ve meclise sokma çabası güdüyor. Bu kez daha büyük bir fedakarlık örneği ortaya koyarak bu partilerin başkanlarına Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık ve mecliste grup kurabilecekleri sayıda milletvekilliği koltuğu vaat ediyor. CHP kurmayları, normalde yüzde 1’lik partilerin sayısal artılarının yüzdeliğe yansımasının çok bir şey ifade etmediğini bilmiyor mu? Biliyor elbette. Ancak o “bir”lerin yan yana gelerek oluşturduğu birlikteliğin güç gösterimine dönüşebileceğini, algısal anlamda toplumun düşüncelerini değiştirmeye yönelik önemli bir etken olduğunun farkındalar.
Peki CHP’nin gerçek amacı gerçekten İYİ Parti ya da Saadet, Gelecek, Deva ve DP partilerine yardım etmek midir? Kesinlikle hayır. CHP’nin tarihinde, kendinden başka hiçbir partiyi gözettiği görülmemiştir. 2000 sonrası doğan gençler bilmiyor olabilirler ama yaşı 40’ın üzerinde olanlar; ‘Eski Türkiye’yi, koalisyonlar hükümetlerini, askerin hükümete ayar verme cüretini, 28 Şubat postmodern darbelerini, yolsuzlukları, ekonomik krizleri, çok iyi bilir.
Bu yaptığı ilk ve son fedakarlıkta Erdoğan’ı iktidardan indirip yeniden Amerika ve Siyonistlerin markaja alacakları bir Türkiye’nin tüm kılcal damarlarına kadar FETÖ yapılanmasını hakim kılarak ‘Eski Türkiye’ye dönüleceğini siyasete ilgi duyan herkes az çok tahmin edebiliyor. Bilerek ya da bilmeyerek, ne fark eder. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar Millet ittifakının kazanacağına ihtimal vermiyorum. Çünkü menfaatleri için çalışmaktan ve çatışmaktan başka bu millete verecekleri hiçbir şey olmayacaktır.
Şimdi gelelim Ak parti cenahına… CHP’nin zihniyetine yakışmayan, lügatinde olmayan ve şuana kadar kimseye bir hayrı dokunmayan bu yapının İYİ Partiye yaptığı fedakarlığı Ak Parti neden yapmaz ki. Üstelik fedakarlık kavramı ve işletimi, Ak Parti ve camiasını şaşırtmaz, bilakis sevindirir de.
Güneydoğu’da seçimlerde kendilerini nasıl birinci parti çıkardıkları belli HDP’nin de, aynen CHP gibi literatüründe olmayan fedakarlık kavramıyla batıda CHP’ye İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya’yı ve daha birkaç kilit ili kazandırıyorsa, Ak parti ve MHP’ye şapkalarını önlerine koyup düşündürmesi ve ona göre fedakarlığın gereğini yerine getirmeleri gerekir. Bu fedakarlığın aslında kazanım anlamında kendi partilerine döneceğini ve hem de ülkenin menfaatine olacağını bilmelidirler. Ülkemizi ‘Eski Türkiye’ zihniyetine teslim etmemek için fedakarlık zamanı…