Mısır halkının kendi özgür iradeleriyle seçtiği ilk cumhurbaşkanıydı Muhammed Mursi. Evet, bir gün böylesi bir duyumu alacağımızı tahmin ediyorduk ama cuntanın bu kadar da pervasız olacağını tahmin etmiyorduk.

Cunta onlarca suç isnat etmiş birkaç idam cezası da vermişti. İdam da edilebilirdi lakin halka rağmen idam cunta için bir intihardı. 2013 Temmuz’undan bu yana zindanda tutuluyordu. İlk beş yılı tek başına bir hücrede geçirdi. İlk günden şehadetine kadar ilaç ve yemekleri dahil sürekli eksik verildi. Kötü muamelede bulunuldu. Son zamanlarında bir gözünü kaybettiği belirtiliyordu, sık sık bayıldığı haber veriliyordu. Ancak tüm işkence ve eziyetlere karşı cunta, Cumhurbaşkanı Mursi’ye baş eğdiremedi, her daim zalimlere karşı dik durdu ve firavuni zindanda ve mahkemelerde sürekli hakkı haykırdı. 

Mursi’nin şehadetiyle birlikte Cunta yönetimi Mısır’da diken üstünde. Mısır televizyonlarına gönderilen kısa bir metinle duyurulan ölüm haberini okuyan bir spikerin yazının sonunda ‘samsun mobile’den gönderildi’ yazısını da okuması okuyanda cunta korkusunu cuntada ise büyük bir tedirginlik olduğunu gösteren önemli bir işaret oldu. Mursi’nin mahkeme salonunda kalp krizi geçirdiğini belirten küçük bir haberle olayı kapatabileceklerini düşünen cunta, Mısır’daki Anadolu ajansı ve TRT Arapçanın Mısır’a yönelik yayınını kesti. Büyük ihtimal yayını kesilen başka ajans ve TV kanalları da vardır.

İslam aleminin birçok yerinde yapılan açıklama, gıyabi cenaze namazı kılma gibi etkinliklerin yanı sıra Mısır cuntası, özellikle Türkiye’de İslami Cemaatler, STK’lar ve Cumhurbaşkanına kadar yapılan açıklama ve Diyanet’in direktifiyle ülke genelinde tüm camilerde kılınan gıyabi cenaze namazlarının Mısır halkını harekete geçirebileceği endişesi cuntayı ürkütmüş ve teyakkuz durumuna sokmuş görünüyor.

Yapılan gözlemlere göre Mısır’da büyük bir sessizlik hakim. Sisi rejimi tüm ülkede alarm durumunda. Öyle ki, Şehit Mursi'nin köyü olan Adwe'de gıyabi cenaze namazı kılınması üzerine Sisi rejim güçlerinin köyü zırhlı araçlarla kuşatan görüntüleri paylaşıldı sosyal medyadan.

Mursi’nin naaşından bile korkan cunta, yüzbinlerin katılım göstermesi ve nüksedecek gösterilerden çekindiği için sadece oğlu ve avukatının katılımıyla Mursi’nin naaşının İhvan liderlerinin defnedildiği kabristana defnedilmesine izin verdi.

Gerek Mısır’ın içindeki cunta rejimi ve rejime yakın duran isimler ve gerekse tüm dünya Mursi  için kurulan tiyatro mahkemenin yönelttiği suçların hiçbiri elle tutulur kanıt ve delili olan suçları teşkil etmiyordu. Tamamen uydurma söylemler üzerinden türetilmiş suçlamalarla yargılıyor ve aslında ilacını, tedavisini yapmayarak yavaş yavaş ölümünü bekliyorlardı. Bununla ilgili İhvan hareketi, yaptığı açıklamada Mursi’nin cunta tarafından bilinçli şehid edildiğini, BM ve uluslararası insan hakları kuruluşlarından araştırılması çağrısında bulundu.  

Cumhurbaşkanı Mursi’nin 1 yıllık iktidarında Mısır istihbaratı ve mübarek döneminden kalan bürokrasisi, siyonist istihbaratı ve kimi körfez ülkelerinin finansal desteğiyle halkın un, gıda gibi temel insani ihtiyaçlar elde etmelerini zorlaştırdı. Petrol tankerlerine yaptıkları sabotajlar ile yakıtsız kalan araçların işlevsiz hale gelmesiyle birlikte devlet kurumlarını çalışamaz duruma getirme ya da iş yavaşlatmayla halkı Mursi iktidarına yönelik kışkırtmaya yönelik onlarca oyunu devreye koyarak Mursi hükümetini çalışamaz duruma getirmişlerdi. Ancak tüm engellemelere rağmen Cumhurbaşkanı Mursi bir yıllık iktidarında ekonomiye çeki düzen vermiş yaptığı ondan fazla dış ülke ziyaretiyle ekonomi, siyasi ve askeri ilişkiler noktasında önemli adımlar atmıştı.

İhvan Şura Üyesi Mithad Haddad’ın Cumhurbaşkanı Mursi’nin Suudi Arabistan’da yaşadığı bir anısına dair anlatısı, Mısır’ın geleceğinin nasıl karartıldığına ışık tutuyor.

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ilk ziyaretini Suudi Arabistan’a yaptığını, Kral Abdullah’la olumlu bir görüşme gerçekleştirildiğini belirten Haddad anlatıyor; “Mursi daha oradayken bir sabah namazında Kâbe’de imamın arkasında namaz kılarken imam, İbrahim süresini okuyor. İmamı çeken kameralar bir ara cemaate dönünce Mursi’nin safta olduğunu ve gözyaşı döktüğünü yakın çekime alıyor. Tabi bu görüntü körfez Arap gençleri arasında çok konuşuluyor ve 'korumasız bir şekilde, samimi bir cumhurbaşkanı bizimle aynı safta namaz kılıyor ve okunan ayetle birlikte ağlıyor. Lider dediğin böyle olmalı' söylemleri Suudi yönetimini endişelendiriyor, BAE emiri Muhammed bin Ziyad ve Amerika’yı harekete geçiriyor.”

Tabi sonraki süreci az çok biliyoruz. Toplanan tüm bilumum şer güçler, Mursi gibi mütevazı bir profilin Mısır’la birlikte Karunî şatafatla ülke yöneten bölge krallıklarının sonunu getirebileceği, Amerika’nın bölge politikalarını sekteye uğratacağı ve en önemlisi de işgalci israilin güvenliğini tehdit eder hale geleceği düşüncesini harekete geçirerek seçtikleri figüran Sisi ile darbe için düğmeye basıyorlar.

Ardından Nahda ve Rabiatül Adevviye meydanlarında katledilen binlerce masum, devam eden zulüm sürecinde başlatılan tutuklamalarla 50 bin civarında insanın işkencelerle zindanlara konulması. Hukuksuz yargılamalarla verilen idamlarla gencecik masumların infazı ve ihvanın bir önceki mürşidi Mehdi Akif’in ardından Cumhurbaşkanı Mursi’nin Firavunî zindanlarda şehid edilmesi…

Cuntanın tüm bu mezalimleri bir yana seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi’ye yapılan darbe, tutukluluğu ve son olarak şehadetine bile sessiz kalarak üç maymunu oynayan Amerika’nın ve Avrupa ülkelerinin düşmanca tavrı, İslam ülkeleri liderlerine ve hatta ihanet içerisinde olan liderlere bile kendine gelme ve ayağa kalkmaya yönelik büyük bir ders mahiyetindedir. 

Darbeden birkaç saat önce son video konuşmasında Mısır halkına seslenen Mursi, canını, kanını vermeye hazır olduğunu belirterek şöyle demişti; “Sizlerin hayatını, çocuklarımızın, kızlarımızın hayatını korumak istiyorum. Çünkü kızlarımız geleceğimizin anneleri. Onlar da çocuklarına anlatacak; ‘Ecdadınız Adamdılar’ diyecekler.”

Biz şahidiz ya rab…

Zulme boyun eğmedi

Davasından taviz vermedi

Her şey Allah için dedi

Söz verdiği gibi canını verdi

Adam gibi adamdı…

 

Davanı omuzlayanlar cuntanın sonunu getirecek.

Şehadetin mübarek olsun onurlu yiğit adam…

Zalimler için yaşasın cehennem!