Tarih boyunca insanları İslam’ın aziz ve şanlı sancağının serin gölgesine davet eden mümtaz ve münevver İslam davetçileri hep var olmuşlardır. Dava İslam olunca eziyetlerin, işkencelerin, iftiraların davetçi için hiçbir önemi yoktur. Davetçi asla mükâfatını içinde bulunduğu toplumdan beklemez. O mükâfatını Allahtan bekler. Dünyanın geçiciliği ve faniliği onun için hiç önemli değildir. Önemli olan ahirette Peygamberlerle, Sıddıklarla ve şehitlerle beraber olmaktır.

Mehmet Yavuz ağabeyi tanımasaydım belki de böyle bir yazıyı kaleme almazdım. Yüzünde nur, davranışlarından samimiyet ve konuşmalarında insanı kendine çekecek bir şiirsel üslup vardı. Allah’ın ona vermiş olduğu kabiliyetler başkasında olsaydı var olan sistemde meclise giren partiler içinde kendine rahat bir yer edinir, belki milletvekili veya bakan dahi olacak yetenek ve kabiliyetlere sahipti. Ama o asla bunlara tenezzül etmedi ve içinde bulunduğu toplumu Kuran’a ve Hz. Peygamberin aziz yoluna davet etmek için canla başla çalıştı ve her türlü sıkıntıya göğüs gerdi. Bir defa olsun bu hayatta şikâyetçi olduğuna kimse şahit olmadı.

Mehmet Yavuz, her İslam davetçisi gibi işkencelere uğradı. Zindanlara atıldı. Ama hiç kimse onun kötü bir davranışına şahit olmadı. İslam davetçilerinin en önemli özelliği olan Emin vasfına sahipti. O’da her İslam davetçisi gibi davetçilerin geçici olduğunu biliyordu ama İslam davasının kıyamete kadar varlığını sürdüreceğinden hiçbir şüphesi yoktu.

Mehmet Yavuz ağabeyin vefatıyla önemli bir hakikat ortaya çıktı. O’da bu coğrafyada hakkın, huzurun ve bereketin gelmesini istiyorsak Mehmet Yavuz ağabey gibi davetçilerinin yetiştirilmesine ağırlık verilmesidir. Bu millet ona daha yeni yeni alışmıştı. Ama kader onu bu aziz milletten aldı. Çok ağır bir hastalıkla mücadele etti. Son nefesinde dahi insanları Hakk’a davet etti. Kaderimize razıyız dedin. Bizler Allah’ın emrini yerine getirmek için mücadele ederiz. O’da tıpkı Hz. Musab bin Umeyr ve Hz. Cafer bin Ebu Talip gibi genç yaşta bu dünyadan ayrıldı. Allah seni onlarla haşretsin. Yüce Allah Kuran’ı Kerim’de buyurduğu gibi Muhakkak ki ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır. İnşallah hepsi senin için mükâfat olur. Seni çok özleyeceğiz.