Fethedilen yerlerde halkın mukavemet göstermeden Osmanlıyı sevinçle karşıladığı anlatılır. Bunun ne kadar abartı olduğu ayrı bir tartışma. Ancak kısmen bir hakikati da ifade ettiği muhakkak. Zira o günün dünyasında daha adil buldukları bir kuvvete sığınmayı, kendi zalimlerinden kurtulmak için bir çare olarak görmüşler.
Beraber yaşadıklarımızın kavmi kutsaldır, ancak kavmi ayrıştırma ise kitaldır. Öcalan`ın “Ortadoğu`da Kürdlersiz bir çözüm muhaldır” manasına gelen bir tezi vardı. Kaşımaya ve kullanılmaya çok müsait bu meselenin merkezinde biri olarak ve çokça kullanılan biri olarak aslında meseleyi iyi görüyordu. Onlarca yıl zulmedilmiş bir halktan bir iki adam satın alırsınız. Sonra ellerine Holliywood yapımı bir “mazlum” film verip halkına seyrettiririsiniz. Sonra bir iç atışmanın alevini göklere kadar yükseltirsiniz. Bu alevden yüzlerce “mazlumiyet” hikayesi çıkararak halkı yanınıza alırsınız. İçte ve dışta maddi ve lojistik destek veririsiniz bu yapılara. Ve alın size batı demokrasisi. Sonrasında vuruşturursunuz vuruşturabildiğiniz kadar.
Suriye Kürdlerine biçilen rol de bu. Suriye tarafından insan yerine bile konmayan, bir nüfus cüzdanı bile olmayan Kürdler. Bunların içinde tarihimizi ve inancımızı referans alan oluşumların hiç biri desteklenmedi bölge ülkeleri tarafından. Batı ise bizden devşirdiği adamlarla halkımızı da devşirmeyi başarıyor Suriye`de.
Esas hazin olan ise, şu Suriye Kürdlerinde Türkiye`nin masaya oturmasına rıza göstereceği, batıcı olmayan bir hareket veya liderin olmayışı. Olanları da PYD/PKK silah zoruyla tasfiye ve tehcire zorladı; eritti.
Faraza PYD/PKK tasfiye edildi. Kürtler buharlaşmayacağına göre var mı orda oturulup konuşulacak bir Kürd oluşumu? Yok. Irak`ta Batılılar eliyle bir statü elde etmiş Barzani batılılara sırt çevirip komşularına dayandığı halde onu halkıyla birlikte sırt üstü yere vurduk. Esas PYD`nin olası bir konuma kavuşmasından sonra ABD`yi de arkasına alarak Irak Kürdistan`ında oluşturacağı rüzgârı bekleyin. PKK`nin Türkiye`deki durumu malum. İran`da da Pejak üzerinden oldukça örgütlü durumda. Üstelik Kürdler İran`da haklar açısından diğer ülkelerden daha iyi olmalarına rağmen.
Elbette ki ABD ile iş tutmak ihanettir. Düşmandan daha beterdir. Bu yüzden biz batı ile iş tutan İslam coğrafyasının kral, diktatör, despot, darbeci, ve “cici demokrat”larına hep hain gözüyle baktık. Bizde de cumhuriyet dönemi boyunca son dönemler hariç batı ile iş tutmayan kaç yönetim oldu ki. Tutmayanlar da alaşağı edilmediler mi.
El an bile İncirlik için “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diyenler yok mu? Biz PYD`yi vuruyoruz, ABD silahlandırıyor. İncirlik Adana`da. Adana Türkiye`de. ABD incirlikte. ABD buradan istediği gibi uçak kaldırıp bazen İŞİD`e bazen de PYD/PKK`ye yukarıdan aşağıdan malzeme veriyor. Biz ise izinsiz Suriye`ye uçamıyoruz. Bu nasıl bir denklem çözen varsa beri gelsin.
Şu bir gerçek ki “Kürd Düğümü” çözülmeden bu yara düşmanların da kaşımasıyla on yıllar sürer gider. Ne Kürdler uzar. Ne de Kürdler`in çatıştığı yönetimler... Ama hep birlikte kan kaybetmeye devam ederiz. Hep birlikte kaybetmeye devam ediyoruz.
Diyelim ki gidip PYD`yi yok ettik. Yine birileri gelip aynı “filmi” tekrar oynamayacak mı? Biz Okyanus ötesindeki adamın buraya gelmesini haklı olarak sorguluyoruz da Okyanus ötesindekinin evimizin içindekinin gönlünü nasıl çaldığını sorgulamıyoruz. “Bu bizim acziyetimiz, eksikliğimiz” demiyoruz.
Suriye`deki Kürdlerin başına bir musibet geldiğinde hemen yanı başlarında güvenli bir liman bulmalı değiller mi? Irak`taki Kürdlerin başı derde girdiğinde yanı başlarında seslerini duyacak adil bir hükümdar bulmalı değiller miydi? İran`daki Kürdler bizim şu şu haklarımız var dediğinde, bizde verilmemiş hak kalmamış diyerek bitişik coğrafyadan bir örnek sunulmalı değil miydi?
Evet ayrışma ve bölünme bizleri yutulacak küçük lokmalar yapıyor. Bu manada ayrışma ve bölünme ihanettir. Ancak ayrışma ve bölünmeyi kafalarda ve vicdanlarda meşrulaştıran her hak gaspı bir o kadar ihanettir.
Biz, meseleye hep Ankara`dan ve Ankaralıdan baktık. Oysa meseleye vasat ve hiçbir ideolojik aidiyeti olmayan ortalama dindar bir Kürd vatandaşın gözüyle de bir bakabilseydik. O zaman çok şeyin değiştiğini görecektik. Dört parçaya serpiştirilmiş Kürd düğümü kör düğüm olmadan silahsız yöntemlerle çözülmeli.