Amerikalı John Perkins, görünüşte Amerikan şirketlerinde çalışan başarılı bir ekonomist. Ama aslında CIA, Pentagon ve Amerikan emperyalizmi için çalışan bir ajan. Dünyayı Amerikan ekonomi devleri için bir Pazar haline getiren ruhunu satmış bir düzenbaz. 1967 yılından itibaren petrol ve diğer zenginliklerini Amerika`ya hortumlayan ve ülkeleri legal ve illegal yollardan emperyalizmin birer uşağı yaptırtan mahir bir işgalci. Amerikan şirketlerinde Perkins gibi binlerce ajan çalışmakta ve binlercesi de yeni görevler için hazırlanmaktalar. Perkins, 40 yıl bu görevi yaptıktan sonra vicdanının sesini duyarak bu işten el-etek çeker. Bu kirli tezgâhı ifşa etmek için ‘Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları` isminde kitabı yazar ve piyasaya sürer.
Bu kitapta, Amerikan emperyalizminin dünya zenginliklerini nasıl hortumladıkları, hangi kirli yol ve yöntemlere başvurdukları, petrol almak için Araplara verilen dolarların tekrar Amerikan kasalarına girmesi için ne tür tezgâhların kurulduğu somut bir şekilde anlatılmaktadır.
Bu kitap okunduğunda bugün Türkiye ve diğer İslam ülkeleri üzerinde oynanan kirli oyun ve tezgâhlar, Dünya Bankası, IMF, Uluslararası kredilendirme şirketlerinin görev ve misyonları daha iyi anlaşılacaktır. Meselenin anlaşılması için aşağıya bu kitaptan bazı bölümleri olduğu gibi alıyorum.
...Ekonomik tetikçi dediğim kişiler, birçok ülkeyi trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir. Bu kişiler, Dünya Bankası, Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve diğer yabancı ‘yardım` kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını kontrol eden birkaç varlıklı ailenin ceplerine para aktarırlar. Kullandıkları araçlar arasında sahte finansal raporlar, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, sek.. ve cinayet vardır.
Ekonomik Tetikçilerin görevi dünya liderlerini ABD`nin ticari çıkarlarını gözeten büyük bir ağın parçası olmaya teşvik etmek, sonunda bu liderler sadakatlerini garanti edecek ödeyemeyecekleri bir borç batağına saplanır. Sonra da onları politik, ekonomik ya da askeri ihtiyaçlarımız için ne zaman istersek kullanabiliriz…
…
Biz ET`ler cin gibiyiz. Tarihten ders alırız. Kılıç taşımaz, bizi diğerlerinden ayıran zırh veya giysiler giymeyiz. Ekvador, Nijerya ve Endonezya gibi ülkelerde yerli bir okul öğretmeni ya da dükkân sahibi gibi giyinir, Washington ve Paris`te bir hükümet bürokratı veya bankacı gibi görünürüz. Alçak gönüllü, saygılı ve normal davranırız. Proje mahallerini ziyaret eder, yoksul köyleri dolaşırız. Fedakârlık taslar, yaptığımız harika hayırseverlik işlerinden yerel gazetelere söz ederiz. Hükümet komisyonlarının konferans masalarını, hesap çizelgelerimiz ve finansal tahminlerimiz ile donatıp, Harvard İşletme Okulu`nda makro ekonominin mucizeleri hakkında ders veririz…
Ancak eğer başarılı olamazsak, devreye biz ET`lerin çakallar (hemen bizim hemen arkamızda olan CIA destekli güçler) olarak nitelendirdiği çok daha sinsi bir tür girer. Çakallar her zaman oradadır; gölgede beklerler. Ortaya çıktıkları zamansa, devlet başkanları ya devrilir ya da ölümcül kazalarda yaşamını yitirir. Ve eğer şansızlık sonucu çakallar da başarısız olurlarsa o zaman (Afganistan ve Irak`ta olduğu gibi) eski usuller ortaya çıkar. Çakalların başarısız olduğu yerlerde, genç Amerikalılar öldürmeye ve ölmeye gönderilir…
Dolar basma olanağımız bize inanılmaz bir güç sağlamaktadır. Bu, diğerlerinin yanında hiçbir zaman ödenmeyecek borçlar vermeye devam edebileceğimizi ve kendimizin de yüksek miktarlarda borca girebileceğimiz anlamına gelir.
Dünya, standart para birimi olarak doları kabul etmeye devam ettiği sürece, aşırı borç şirketokrasi için ciddi bir engel oluşturmaz. Ancak, başka bir para birimi gelip de doların yerini almaya kalkacak olursa ve ABD`nin alacaklılarından bazıları (Japonya veya Çin) alacaklarını istemeye kara verirse, bu durum radikal olarak değişir…
1 Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları; John Perkins, Aprıl Yayınclık