Siyonist İsrailin, hürmet ve kutsallığını çiğneyerek Mescid-i Aksa`ya yapmış olduğu saldırılar gelişigüzel ve tesadüfen gerçekleşen olaylar değildir. Bu saldırılar, Kudüs ve Mescid-i Aksa`yı tamamen ele geçirmeye yönelik büyük şeytani planın sadece küçük birer parçalarıdır. Son günlerde Mescid-i Aksa`yı zaman ve mekân olarak bölme girişimleri, yıllardır altı arkeolojik kazılar adı altında kazılmak suretiyle yıkıma doğru gidilmesi, Siyonist askerler eşliğinde çete reislerince hürmetinin çiğnenmesi, etrafında oturan Müslüman esnafların başka bölgelere göç etmeleri için yapılan baskı ve saldırılar, Cuma namazına 40 yaşın altındakileri almama, Mescid-i Aksayı tamamen savunmasız bırakarak yıkmanın ve işgalin birer provasıdır. Kudüs ve Mescid-i Aksa sıradan bir İslâm toprağı veyahut yeryüzündeki mevcut camilerden bir cami değildir. Mescid-i Aksa, Ümmetin kalbi, izzet ve onurunun sembolü, Allah tarafından etrafı bereketlendirilmiş mübarek bir beldedir.
Ümmet arasındaki tefrika ve ihtilaflar, vahdet ve birlikten yoksunluk, Suriye, Irak ve Afganistan gibi beldelerdeki sıcak çatışmalarla ümmetin enerjisinin heba edilmesi, Siyonistlerin şeytani planlarını uygulama fırsatı ve iştahlarını kabartmış olacak ki Mescid-i Aksa`ya yönelik saldırı ve tecavüzlerine hız verdiler. Ama elhamdülillah Müslümanların göstermiş olduğu direniş, Mescid-i Aksa sevgisi ve fedai ruh Siyonistleri adeta şoke etti. Abluka altına alınan, hiçbir silahın girmesine müsaade edilmeyen, utanç duvarlarıyla bölünmüş kantonlara hapsedilmiş Filistinli Müslümanların ciddi manada bir direniş sergileyemeyeceğine inanılıyordu. Tarihte Müslümanları gaflet uykusundan uyandıran, dökülen kardeş kanı ve ihtilafları sona erdirerek vahdeti sağlayan, kıyam ve intifadaların anası olan bereketli Kudüs, aynı misyon ve görevi inşallah tekrar ifa edecektir ve de ediyor.
Tankı, topu, füzesi, uçağı, gelişmiş sofistike silahlara sahip orduları bir kenara; ellerinde bir tabancaları dahi olmayan Kudüslü Müslümanlar Siyonistlere karşı yaptıkları eylemlerle adeta dünyayı onlara zindan etti. Bıçak ve satırlarla son bir ay içerisinde yapılan saldırılarda 7 siyonist ölürken 17`si ağır olmak üzere 90 siyonist de yaralandı. Bu sadece insani kayıplar. Korkudan dışarıya çıkamamanın vermiş olduğu ekonomik kayıplar ise çok daha farklı. Siyonist askeri kaynaklara yakınlığıyla bilinen Walla sitesi işgal altındaki Filistin topraklarında başlayan intifadanın ve gençlerin bıçaklı saldırılarının ekonomiyi felç ettiğini, işgal rejiminin bu kadar zorlu aylar geçirmediğini, özellikle giyim ve tekstilin durma noktasına geldiğini ifade etmektedir.
Bu rakamlar Müslümanların vermiş oldukları kayıp ve bedeller karşısında hiçbir şeydir ve pek de bir anlam ifade etmemektedir. Ama Siyonistler açısından büyük kayıplardır. Hele hele direnişin kalesi olan Gazze`den duvarlarla ayrılmış Batı Şeria ve Kudüs`te olması onlar için tam bir kıyamet sahnesidir. Siyonistler için en önemli madde güvenlik sorunudur. Eğer güvenliklerini tehlikede görürlerse bir an bile o topraklarda kalmaz ve dünyanın dört bir yanına dağılırlar. Bu da büyük İsrail projesinin çökmesi ve yok olması demektir.
Siyonistlerin içine düştükleri korku ve histeri durumunu, İslâm Dünyası Kanaat önderleri Forumunda görüştüğüm bir Kudüslü şöyle ifade ediyordu:
“Biz Yahudileri çok iyi tanıyoruz ve yıllardır onlarla savaşıyoruz. Onlar dünyanın en korkak insanlarıdır. Hiçbir zaman Müslümanlarla karşı karşıya gelemezler. Ancak uçaklardan, tank ve zırhlı araçlardan bize karşı savaşırlar. Şu an ‘Bıçak İntifadası` başlamış durumda. Bıçaklı saldırılar Siyonistlerin kabusu olmuş. Biz Kudüs ve Mescid-i Aksa için canımızı seve seve veririz. Her dönem bizlerin Siyonistlere karşı sürprizleri olmuştur. Bıçaklı İntifada da bu sürprizlerden biridir. Ümmet, bize dua etsin, destek versin yeter…” Ardından yapılan saldırıların mobese kameralarınca çekilen görüntülerini gösterdi. Tepeden tırnağa silahlı Siyonist askerlerin, elindeki bıçakla saldıran Filistinli Müslümandan kaçma görüntüleri gerçekten görülmeye değerdi. Ki Siyonist ordusu dünyanın en iyi eğitimli ve gelişmiş silahlarıyla mücehhezdir.
Allahu Teâlâ “Onlar toplu olarak sizinle savaşamazlar, ancak, müstahkem şehirlerde yahut duvarların ardından (sizinle savaşmak isterler)…” (Haşr:14)
“And olsun ki, onları hayata karşı insanların, hatta şirk koşanların en hırslısı bulursun! Her biri bin sene yaşatılmayı arzu eder…” (Bakara: 96) şeklinde buyurarak bizlere onların ruhi yapılarını açıklamıştır.
Siyonistlerin tarihine bakıldığında Müslümanlarla yüz yüze ve açıktan savaşamamışlardır. Bugün de ancak tank ve zırhlı araçların içinden, korunaklı yerlerin arkasından Müslümanlara karşı savaşabilmektedirler. Güvenlik duvarları adı altında inşa ettikleri utanç duvarları da ayetin belirtmiş olduğu müstahkem duvarlarla birebir örtüşmektedir. Ama bunlar da onları ölümden kurtarmadı ve kurtaramayacaktır. Temenni ve umudumuz intifadaların anası olan Kudüs`ün ümmetin vahdetini sağlayarak özgürlüğüne kavuşmasıdır.
*Ümmetçe Her yer Kerbela Her gün Aşura`yı yaşadığımız bu zaman diliminde Kerbela Şahı Hz. Hüseyin ve yarenlerini rahmetle anar, siz değerli kardeşlerimin Aşura gününü tebrik ederim.