İnsanoğlu garip bir yaratıktır. Zalim, cahil ama aynı zamanda Allah`ın melekelere karşı kendisiyle iftihar edebileceği kadar yücedir. Yaratılışındaki mevcut istidat ve kabiliyetleriyle en düşük derekelerden Esfel-i Safilin`e yuvarlanabilirken büyük meleklerin dahi ulaşamayacağı Sidretu`l Münteha`ya da çıkabiliyor. Şefkat ve merhamette kendi sevdiklerini öldüren katilleri bile affederken zulüm ve vahşette en vahşi hayvanlardan dahi barbar olabiliyor.

İşte bu insanoğlunun, yapmış olduğu suç ve kabahatleri başkasına mal edip kendini masum ve suçsuz göstermeye çalışması gibi bir huyu da var. Psikolojide buna ‘yansıtma` denir. Bu savunma mekanizması, ilk insandan beri kullanılmış ve halen de kullanılmaktadır. Belki de bu yansıtma mekanizmasını şeytandan almıştır. Ki şeytan bu yansıtmayı daha ileri götürerek delalete düşme nedenini -hâşâ- Allah`a yansıtır. “Dedi ki: ‘Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım." (A`raf: 16) Kur`an-ı Kerim`de cehennem ehlinin halleri anlatılırken bu savunma mekanizmasının izlerini görmekteyiz.

“Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: ‘Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı, öyleyse ateşten kat kat arttırılmış bir azab ver diyecekler…” (Araf: 38)

“Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular. Rabbimiz, onlara azaptan iki katını ver ve büyük bir lanet ile lanet et.” (Ahzap: 66-67)

Günümüzde de insanların, kendi içinde bulundukları kötü hal ve durumlar için başka insanları suçlama ve kötüleme yollarına giderek sorumluluktan kurtulmaya çalıştıkları görülmektedir. Yerine göre suçluyu veya adresi açıklamak, deşifre etmek çözüm olarak görülebiliyor.

- Çevre kötü olmasa ben de kötü olmazdım, annem ve babam iyi olsaydı ben de iyi olurdum, bütün bu kötü hallerimin müsebbibi filan kişidir, Ümmetin bu halde olmasının baş müsebbibi Amerika ve israil`dir, Batı dünyasıdır. Sisi`ye batı dünyası ve Arap kralları destek vermeseydi darbe yapamazdı, İhvan iktidarda olurdu. İran ve Hizbullah olmasa Esed bu kadar dayanamaz, zulüm yapamazdı. Şeytani tüm plan ve desiselerin arkasında büyük şeytan Amerika var… gibisinden şikayet ve sitemleri hep duyuyoruz.

Daha da ileri gidecek olursak “dünyadaki tüm şer ve pisliğin altında iblis denen şeytan var. Ne kadar kötülük varsa hepsini şeytan yaptırtıyor.”

Peki, o zaman ne yapalım? Tüm düşmanlığımızı şeytana yöneltip oturalım mı, yoksa şeytanı unutup tüm düşmanlığımızı onun avenesine mi yöneltelim? Amerika ve israil`i bırakıp Sisi, Esed ve diğer zalimlerle mi uğraşılsın, yoksa bunlar bırakılıp Amerika ile mi uğraşılsın?

Kur`an-ı Kerim`de şeytanın insan için apaçık bir düşman olduğu, işinin pislik ve kötülük olduğu uzun uzun anlatılmaktadır, fakat sadece şeytan anlatılmamaktadır. Şeytan ile birlikte dostları, yardımcıları olan insi ve cinni zalimler, kâfirler ve ifsat ediciler de anlatılmaktadır. Özellikleri, çalışma yöntemleri, zayıf tarafları, psikolojileri, aralarında geçen diyaloglar da anlatılmaktadır. Bununla kalınmıyor; Müslümanların bunlara karşı nasıl davranacakları, şerlerinden nasıl emin olacakları, bunlarla mücadele etmeleri gerektiği de uzun uzun anlatılmaktadır.

Sünnetullah gereği Şeytan, şeytanlığını yapacak, zalim, zalimliğini yapacaktır. Ama Müslüman da Müslümanlığını yapmalıdır. Amerika, İslam âlemine karşı olan düşmanlığını gizli saklı yapmıyor, aleni ve açıktan yapıyor. İslam topraklarını işgal ediyor, katliamlar yapıyor, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini sömürüyor. Yerli zalimleri parasal, askeri, istihbari ve her yönden destekliyor. Bilgi ve enformasyonun geliştiği günümüzde bunu herkes canlı ve anbean izliyor. Ve biz şeytana ‘neden şeytanlık yapıyorsun`, zalime ‘neden zulüm yapıyorsun` deme hakkına ve lüksüne sahip değiliz. Ama şunu sorma hakkına sahibiz: Ey nefsim, ey ümmet, bütün bu zulüm ve katliamlara karşı sen ne yapıyorsun, Allah`ın üzerine yüklemiş olduğu görev ve vazifeyi neden yerine getirmek için neler yapıyorsun, ne tür program ve projelerin var?

Allah-u Teâlâ, bizleri zalimlerin ve şeytanın yaptıklarından değil, şeytan ve zalimlerin yaptıklarına karşı yapmamız
gerekenlerden hesaba çekecektir. Şeytan ve Amerika ile mücadele ederken küçük şeytanları mazur, masum görmeyeceğiz; küçük şeytan Sisi ve Esadlarla mücadele ederken de büyük şeytanları unutmayacağız.

Allah-u Teâlâ bizleri büyük ve küçük şeytanlara karşı muzaffer olanlardan eylesin.