HÜDA PAR’ın meclise verdiği kanun teklifi sadece ümmet genelinde değil insanlık nezdinde ve Yahudiler tarafından dahi takdir toplamaya devam ediyor.

Malumunuz Türkiye’de hatırı sayılır etkin bir Yahudi nüfusu var.

İş adamı ve sosyal araştırmacı Doğan Kasadolu da Türkiye vatandaşı önemli Yahudilerden biri…

HÜDA PAR’ın Türkiye vatandaşı olup da siyonist işgal rejimi saflarında Gazze ve Filistin’in farklı noktalarında kadın ve çocuk öldürenlerin yargılanması için TBMM’ye verdiği kanun teklifini duyan Kasadolu, partimizin İstanbul İl Başkanlığına gelerek bu teklife destek ve teşekkürlerini iletti.

Malum parti ve cenahlardan gelen tepkilerde bu teklifin ‘antisemitist’ olduğu ve Türkiye vatandaşlarını birbirine düşman edeceği yaygarası koparılmaya çalışılıyor.

Tasarının hiçbir yerinde ‘Yahudi, Musevi’ kelimesi geçmediği halde okuma özürlü bu güruh yine bildiklerini, belli merkezlerden aldıkları talimatları aynen tekrarlamaya devam ettiler.

Yahudi dinine mensup Türkiye vatandaşı Kasadolu’nun teşekkür etmesi ve bu tasarıyı desteklemesi bu tasarının ‘antisemitizm’ olmadığının en büyük delil ve burhanıdır.

Yapılan bütün bu iftira ve karalamalara en iyi cevaptır.  

Kasadolu, bu tasarıya neden destek verdiğini şu şekilde ifade etti.

-  Biz Türkiye vatandaşlarıyız. Devletimiz ne karar verirse bunu uygularız. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, safını HAMAS’tan yana net olarak ortaya koymuştur. Devletimiz ne derse biz bunu kabul eder ve uygularız. Türkiye askeri Bosna’ya, Kudüs’e, Kıbrıs’a… nereye giderse gitsin biz de onunla gideriz.

-  Bu yasanın Türkiye iç barışına büyük katkıları olacaktır. Sanki bütün Yahudiler Siyonist rejime destek veriyor, oraya gidip askerlik yapıyor, kadın ve çocuk öldürüyor gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu bizi rahatsız ve tedirgin ediyor. Yasa kabul edilirse ak ile kara ortaya çıkacaktır. Şayet varsa bu türden kişiler ortaya çıkacak ve böylece biz Yahudiler aklanmış olacağız. Birileri bunun üzerinden bir yaygara kopararak Türkiye’de istenilmeyen, arzulanmayan kaos ve çatışmalara zemin hazırlayabilir…

Kasadolu’na yasa teklifi hakkında bilgi vererek, bir nüshasını kendisine verdik.

İlkesel olarak Yahudi ve bütün gayrimüslimlerle bir sorunumuz yoktur. İslam’da, gayri Müslimlere nasıl muamele edileceği bellidir. 1400 yıldır gayri Müslimlerle iç içe yaşamaktayız

500 yıl önce İspanya ve Portekiz’deki Engizisyondan kaçan Yahudiler, Müslüman olan Osmanlıya sığınmıştır.

Kudüs ve Filistin topraklarında Müslümanların hakimiyetinde yüzyıllarca barış ve huzur hâkim olmuştur.

Hristiyan, Yahudi ve diğer dini azınlıkların can, mal, din emniyetleri sağlanmış, kendi dinlerinde rahat bir şekilde ibadet etmişlerdir.

İstanbul ve Türkiye’nin farklı noktalarında cami, kilise ve havralar birbirine yakın ve komşu oldukları halde hiçbir sorun çıkmamaktadır.  

Bizim sorunumuz kadın ve çocuk katleden, Filistin’i işgal eden işgalci Siyonistlerledir. Onlara destek verenlerledir.

Türkiye vatandaşı Türk, Kürt, Arap, Müslüman, Hristiyan, Yahudi… Kim olursa olsun siyonistlerin işlediği zulüm ve soykırıma ortak ise bunların yargılanmasını istiyoruz…

Yahudi olduğu halde siyonist rejimin soykırım ve zulmüne karşı duran Kasadolu’nu dinlerken ülkemizde ve dünya genelinde Yahudi olmadığı halde siyonizme uşaklık edenleri düşündüm. 

Ne demişti ABD Başkanı Biden, ‘siyonist olmak için Yahudi olmaya gerek yok…’

Aynı şekilde siyonizme karşı olmak için de Filistinli ve Müslüman olmaya gerek yok.

Her Yahudi siyonist değil, her siyonist Yahudi değil…