"Eşimle birlikte salonda konuşurken, kızım konuştuklarımızı duymuş ve yanımıza gelerek, 'Anne, Filistin'de çocukları mı öldürüyorlar?' diye sordu.

Ona, 'Hayır, beni yanlış anladın.' dedim.

Doğruyu söyleyemedim.

Neden, çocuklarımıza israil'in Filistinli çocuklara yaptıklarını söyleme kapasitesine sahip değiliz? Oysa olanları kabul ediyoruz. Bu korkunç bir ikiyüzlülük ve bunu kırmak zorundayız…"

Bu sözler, İspanyadaki Muhalefet partisi Podemos’un lideri Ione Belarra’ya ait.

Bu sözler, Batı ve Batı insanının yaşamış olduğu ruh halini ifade ediyor.

Belarra, vicdan sahibi bütün Batılı insanların duygularına tercüman olmuş.

Vicdanı körelmemiş Batı insanı iç dünyalarında Gazze’nin muhasebesini yaparken Belarra’ya benzer sözler sarf etmektedir.

Gazze’de yaşananlar, salt Filistin, Arap ve Müslümanların meselesi olmaktan çıkmıştır.

Bu tarih boyunca yaşanan zalim ile mazlumun günümüzdeki mücadelesidir.

Mücadele demek de doğru olmayabilir. Dünyayı kendi hegemonyasına alan bir avuç siyonistin mazlum bir halka soykırımıdır.  

Gazze'de yardım faaliyetlerinde bulunan ABD merkezli World Central Kitchen’e yönelik Siyonist saldırısında ABD ve batılı ülke vatandaşların olduğu 7 personelinin hayatını kaybetmesi, Batı dünyasında büyük bir infiale sebep oldu.

Batılı ülkelerden artarda kınama mesajları yayınlandı.

İngiltere, İspanya, Almanya, Hollanda ve diğer batılı ülkelerin yüksek yargı mensupları ve yargıçları, milletvekili ve parlamenterleri, mahkemelere ve ülke başkanlarına Siyonist israile olan silah satışının durdurulması, ilişkilerin askıya alınması, bağımsız Filistin devletinin tanınmasını içiren mektup ve önergeler verdiler.

Olayın olduğu gün Siyonistlere 18 milyar dolarlık silah satışını onaylayan ABD Başkanı Biden, Netanyahu'ya "Sivil kayıplara dikkat etmezsen sana yardım etmeyiz" açıklamasını yapmak zorunda bıraktı.

Elbette Biden’ın derdi siviller değil, onun derdi kasım ayındaki seçimlerdir. Siyonistlere olan desteğinden dolayı oyları gittikçe eriyor. ABD’de artık eskisi gibi Siyonist yanlısı politikaların oy getirmiyor, tam tersi oyları götürüyor.  

Batı’da infialin olması için illa Batılı insanların mı ölmesi gerekiyor?

6 aydır katledilen çoğu çocuk ve kadın 34 bin Filistinlinin katledilmesi bu infial için yeterli bir neden değil midir?

Demek ki yeterli değil…

Bu da Müslümanların kanının sahipsiz ve ne kadar ucuz olduğunu bize gösteriyor.

Bugün böyle olsa da yarın inşallah böyle olmayacaktır. Allah’ın izniyle bu kanlar heder olmadı, olmayacak ve hesabı muhakkak sorulacaktır.

Gazze’de dökülen pak kanlar insanlığın vicdanını uyandıracak, işgal altındaki zihinleri özgürleştirecektir.

Dünyada artık kimse Siyonistlerin yalan ve ‘soykırım’ hikâyelerine inanmıyor.

Şartsız ve koşulsuz silah ve para desteği vermiyor.

Siyonist işgal rejimi yanlısı politikalar ülke ve şahıslar için çok pahalıya mal olacaktır. Siyosintlere karşı olmak, hakkın ve halkların nezdinde geçer akçe olacaktır.

Öyle olacak ki Siyonist rejimin yardımına bırakın Batılı insanların koşması, ‘Siyonist olmak için Yahudi olmaya gerek yok’ diyen Siyonistler dahi yardım edemeyecektir.