Zalim ve siyonistler açısından tarihe kara bir leke; mazlum ve mustazaflar açısından şan ve şerefle yâd edilecek Mavi Marmara Gemisi saldırısı üzerinden bir yıl geçti, siyonistlerin barbar ve menfur saldırısında şehid olan dokuz yiğidi rahmet ve minnetle anıyoruz.

Bu olay üzerinden bir yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen İslam coğrafyasında birçok değişiklik ve gelişmeler yaşandı. Buna bağlı olarak dünya genelinde mazlumlardan yana zalimlerin aleyhine değişiklikler oldu ve olmaya devam ediyor.

Gazze`ye uygulanan ambargoyu kıracak etkisiz hale getirecek, Gazze halkına nefes aldırtacak olan ‘Refah Sınır Kapısı` Hüsnü Mübarak tarafından açılmamıştı. İslam aleminden yükselen telkin ve çağrılara, Furkan savaşı ve ardından yaşanan onca sıkıntı ve trajedilere rağmen Mısır ile Gazze arasındaki bu kapı geçici de olsa açılmamıştı. Ama elhemdulillah Hüsnü Mübarek, eş ve oğulları şu an cezaevinde ve ‘Refah Sınır Kapısı` tamamen açıldı.

Yıllardır Filistin halkı arasında uygulanan oyun, hile, tefrika ve bölünmenin müsebbibi; siyonistlerden ve Amerika`dan aldığı her türlü destekle HAMAS`ı ortadan kaldırmaya çalışan El Fetih ve Mahmut Abbas, Hamas`la masaya oturarak anlaşmak zorunda kaldı. Bu olay bile başlı başına bir devrim niteliğindedir.

Siyonistlerin hamisi ve sınırsız destekleyicisi olan Amerik`a Başkanı Obama, siyonistlerin 1967 sınırlarına çekilmesi gerektiğini açıkladı. Ki bu sınır Hamas`ın da öncelikli olarak istediği şartlardandır. Elbetteki bu gelişme Obama`nın Filistin halkını sevdiğinden değil. İslam coğrafyasındaki gelişmelerin ve konjektörün bir zorlamasıdır.

Bütün bu gelişmeler; Rabbimizin müminlere vadettiği yardım asrıdır. Müslümanların direniş ve mücadelesinin bir semeresi ve Mavi Marmara Gemisi şehidlerinin de içinde olduğu şehid kanlarının bereketidir...

Mavi Marmara Gemisi olayı ve şehidlerin kanları beraberinde birçok güzellik ve bereket getirdi. Tüm ümmet bunu hisseti ümmetin canlanmasına ve uyanmasına vesile oldu.

Filistin halkının mazlumiyeti, mağduriyeti ve Kudüs`ün, Mescid-i Aksa`nın esareti hatırlandı.

Siyonizm ve zulmü; vicdanlarda, ekranlarda, meydanlarda lanetlendi, protesto edildi. Öyle ki siyonizme destek veren ülkeler, devlet yetkilileri, yazarlar dahi destek veremez, olayı savunamaz duruma düştüler.

Yıllardır büyütülen, şişirilen siyonist ordu ve askerlerinin ne kadar korkak, sefil oldukları gözler önüne serildi. En iyi eğitimli ve tam donanımlı askerleri silahsız, savunmasız ama imanlı yiğitler karşısında düştükleri rezil durumu tüm dünya ekranlardan canlı olarak izledi. İmanın, Allah`a dayanmanın, ne büyük bir güç olduğu; Allah`ın vadettiği yardıma müminler tekrar tanıklık etti. Bu yardımı anlamak için gazilerin anlattıklarını, gördüklerini dinlemek yeterli delildir.

Bir yıl sonra yaralarını saran Mavi Marmara Gemisi, Gazze`ye gitmek için tekrar yola koyulacak, daha kalabalık bir filoyla ve yolcularıyla... Yola çıkmasına bir ay kala gitmek için başvuran gönüllü sayısı bir milyona yaklaştı. İnşaallah bu sayı daha da artar.

Bu filonun yola çıkmaması için siyonistler var güçleriyle çalışmaya başladılar. Tehdit ve şantajların ardından şeytani hile ve yollara başvurmaya başladılar. ‘Refah Sınır Kapısı`nın açıldığını bahane göstererek gemilere gerek kalmadığını belirtiyorlar. Bu açıklama bile ne kadar korku ve bir çıkmaz içine düştüklerini gösteriyor.

Ne olursa olsun Mavi Marmara ve beraberindeki gemiler Gazze`ye ulaşmalıdır. Gazze`ye olan ambargo karadan, denizden ve havadan tamamıyla kaldırılmalıdır. Bu olmadığı müddetçe abluka ve ambargonun kaldırılmış olduğundan bahsedilemez. Siyonistleri buna zorlayacak olan irade ve güç de Mavi Marmara Gemisi şehidlerinin sahip olduğu iman, ihlas ve azimle gerçekleşecektir.

Etrafı bereketlendirilen özgür Kudüs`e ulaşma temennisiyle Allah`a emanet olun.