İnsanların zihninde bunun canlanması haksızlık mıdır?

Asla…

 Kesinlikle bu sıfat ve isimleri fazlasıyla hak ediyor.

Yüz yıla yakın bir süredir, binlerce yıldır kendi topraklarında yaşayan Filistinlileri kadın-çocuk, ayrımı yapmadan vahşice katlediyor.  Öldürerek, zindanlara doldurarak, sürgün ederek topyekûn bir soykırım uyguluyor. Katlettiği Filistinlilere ait evlere ve topraklara birkaç gün geçmeden çoluk-çocuk, erkek-kadın, hiçbir şey olmamış gibi bir evden bir eve taşınırcasına Siyonistler ailece gelip yerleşiyorlar…

Yerleştikleri her ev, her köy, her mahalle ve şehir, Filistinlilere yönelik saldırı ve katliamların ileri bir karakolu gibi görev görüyor. Kadın-erkek, genç-yaşlı bütün fertleri silahlı birer katil ve işgalci…

Sözüm ona devletlerinin sınırları belli değil. Çünkü her gün yeni toprakları işgal ediyor ve buraları kendi topraklarına katıyor. Bu işgal ve talanın nerede ve ne zaman duracağı belli değil.

Siyonist rejim nedir, nasıl bir yapıdır diye kısaca tanımlarsak;

Siyasi, ırkçı, sömürgeci, radikal ve ‘topraksız insanlar (Yahudiller) için, halkı olmayan bir toprak (Filistin toprakları)’ sloganını uygulamak amacıyla, dünyada bulunan tüm Yahudileri toplamak suretiyle Filistin’de kendilerine ait milliyetçi bir devlet kurmayı hedefleyen bir yapıdır. (Dr. Fethi Abdulkadir)

İşte Siyonist rejim öyle bir yapı.

Onlara göre Filistin’de kimse yok. Bomboş topraklar ve kendilerinin de toprakları yok. O halde bu topraksız olmayan Yahudiler, halkı ve sahibi olmayan Filistin’e gelip yerleşmeli…

Siyonist rejim, işte öyle bozuk, çarpık bir temel üzerine inşa edilmiş.

Dünya emperyalizminin bütün imkanları arkasında.  En gelişmiş uçak, tank, top ve silahlara sahip. ABD’nin kendi müttefiklerine dahi satmadığı en gelişmiş uçak ve silahları ona satıyor, yerine göre hibe ediyor. Elinde yüzlerce nükleer füze var.

BM dahil uluslararası bütün kurum ve kuruluşların bu yapılan katliam ve işgali kınama, aleyhte bir karar alma durumu söz konusu değil. ABD ve diğer emperyalist güçlerin sınırsız desteğiyle adeta dokunulmazlık zırhına sahip.

Böyle bir yapıdan adalet, hakkaniyet beklemek doğru mudur? Bu çeteyi bir saygın devlet olarak kabul etmek, başlarındakilerini protokolle karşılamak doğru mudur?

Bu çete için yasak, yanlış diye bir kavram yok. Canı ve çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapıyor.

Gazze’nin bombalanması mı lazım, hemen bombalıyor. Kadın ölmüş, çocuk ölmüş hiç önemli değil. Suriye’de kendi aleyhine gelişmeler mi oluyor, orayı bombalıyor. İran’da bazı bili adamlarının çalışmalarını kendisine tehdit olarak mı görüyor, onlara suikast düzenliyor. Türkiye’deki hükümet Filistinlilere mi sahip çıkıyor, hemen gereği yapılmalı. Bütün engellemeler rağmen Mısır’da İhvan yönetime mi geldi, hemen askeri bir darbe yapılmalı…

Maalesef bunlar hepsi yıllardan beri uygulanıyor.

İki gün önce durup dururken Gazze’ye saldırdı. 5 yaşında bir çocuk dahil 11 Filistinli şehit oldu. Onlarcası da yaralandı.

İşte bu yapı sadece Filistin için değil bütün İslam coğrafyasının huzur ve güvenliği için bir tehdittir. Ümmetin birliğini parçalamak, sürekli fitne yaymak, Müslümanları birbirine kırdırtmak için düşmanlarca kurulan bir yapıdır. Bu yapı devam ettiği müddetçe acılar, katliamlar kesilmeyecek ve devam edecektir.

Bu yapı ne kadar güçlü olursa olsun Müslümanların birliğinden daha güçlü değildir ve olamaz da.

Bu yapının işgal ve katliamlarda pervasız olmasının iki ana nedeni vardır.

Müslümanların birlikten yoksun olmaları ve Siyonistlerin yaptıklarının yanına kar kalması…  

Uçaklardan atılan yüzlerce kiloluk bombalarla vücudu yanarak ve parçalanarak şehit olan 5 yaşındaki kız çocuğunun görüntüsü umarım Siyonistlerle ilişki kuran İslam ülkelerinin yöneticilerini rahatsız etmiş, yaptıklarından pişman olmuşlardır. Çünkü bu kanda onların da payı vardır.

Bu görüntüler de onları rahatsız etmiyorsa imanlarından ve akıbetlerinden korksunlar.