Amerika, 11 Eylül saldırılarını bahane göstererek büyük bir kibir ve debdebe ile 2001’de Afganistan’ı işgal etti.

Dönemin ABD başkanı George W. Bush, ‘bu bir Haçlı savaşıdır’ diyerek gerçek niyetlerini ağzından kaçırmıştı.  

ABD, trilyonluk bütçelerle, dünyanın en iyi donanımlı on binlerce askeri, en gelişmiş savaş teknolojisiyle dünyanın en geri kalmış ülkesini işgale kalkıştı.

NATO’yu da yanına alan ABD, 20 yıl boyunca savaştı. Uluslararası hukuka aykırı bütün yolları kullanmasına rağmen Afganistan’a hâkim olamadı. Taliban yönetimini devirmek için girdiği Afganistan’da Taliban ile masaya oturarak ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.

Bu yolla kendince zafer kazanmış edasıyla çekilmeyi yeğledi. Masa başında verilen sözler şu ana kadar yerine getirilmese de 11 Eylül 2021’de tamamen çekileceğini taahhüt etti.

Gelinen noktada belirsizlikler ve haklı olarak endişeler hâkim…

ABD gerçekten çekilecek mi, bunca masraf ve bedel ödedikten sonra haydi bana müsaade der mi? İşgalciler şu ana kadar nereyi işgal etti de çekildiklerinde orayı kendi haline bıraktı?

ABD’nin, 20 yıldır inşa etmeye çalıştığı yapı ve kalıntıları ne olacak? Kabil’in Taliban’ın eline geçmesi ihtimaline karşı merkezi hükümete bağlı 18.000 güvenlik görevlisi ABD’den vize talep ediyor.

ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle oluşacak boşluğu kim dolduracak? Taliban dahil yerel güçler geçmişte Rusya’nın çekilmesiyle kendi aralarında yaşadıkları iç çatışmayı tekrar yaşarlar mı, yoksa geçmişten ders almışlar mı?

ABD ve NATO’nun askeri gücüne rağmen Taliban’a karşı tutunamayan merkezi hükümet, çekilme sonrası tek başına Taliban’a karşı nasıl ayakta kalacak? Ülke içinde ve dışındaki aktörler Taliban’ın yönetimine hazırlar mı?

Taliban’ın Kabil’i alarak yönetimi eline geçirmesiyle Afganistan’ın dünyaya açılan kapısı olan Kabil Havaalanı’nın durumu ne olacak? Havaalanı, insani ve diğer yardımlar, ülkede bulunan dış ülkelerin diplomatlarının ülkede bulunmaları için hayati öneme sahiptir.

Bize bakan yönlerden en önemlisi Türkiye’nin burada rolü ne olacak?  Türkiye, Kabil Havaalanı’nı koruma misyonunu devem ettirmek istiyor. ABD ve NATO, Türkiye’nin bu göreve talip olmasını olumlu karşıladı. Diğer taraftan Taliban, Türkiye dâhil bütün dış güçlerin ülkeden çekilmesi gerektiğini, hükümetlerini kurduktan sonra karşılıklı anlaşmaya varılması durumunda ancak farklı ülkelere ait güçlerin kalabileceğini açıkladı.

En önemlisi de şu noktadır: Türkiye, Afganistan’da NATO ve ABD adına ve onların politikalarını uygulama adına mı kalacak, yoksa Afganistan halkının birlik ve beraberliğini sağlama, ülkede istikrar, barış ve huzuru sağlama adına mı orada kalacak?

Taliban ve diğer yerel unsurlar istemediği halde, orada kalmaya devam edecek mi?  İstenmediği halde orda kalmaya devam eder ve askeri unsurlar saldırıya uğrarsa ne yapacak?

Temennimiz Türkiye’nin NATO ve işgalci ABD adına kesinlikle kalmaması. Kalacak ise Pakistan ve diğer komşu ülkelerin ve yerel güçlerin de olur ve desteğini alarak; barış ve huzuru sağlama adına kalmalıdır.

Afganistan halkı, işgalcileri ülkeden kovarken Rusya’nın çekilme sonrası yaşanan iç çatışmalardan ders çıkarmalıdır. Taliban dahil bütün yerel unsurlar bir araya gelerek ortak bir yönetim kurmalı. Bu yönetim, intikam ve taassup ruhuyla hareket etmeden ülkeyi maddi ve manevi anlamda yaşanabilir bir Afganistan inşa etmelidir.