Buluğ çağına ermeden babası ölen çocuğa ister kız ister erkek olsun kendisine yetim denir. Annesi ölene öksüz denir.

Yetim, babasız olduğundan yardıma, şefkate, korumaya muhtaçtır. Kendi hakkını alamaz, saldırılara karşı kendini koruyamaz, madden ve manen zayıf olduğundan her açıdan saldırı ve suiistimale açıktır.  Babası olduğu halde zayıf, sahipsiz, güçsüz ve saldırılara karşı kendilerini koruyamayanlara; başsız, lidersiz kalan halk ve milletlere de yetim sıfatı yakıştırılır. 

İslam ümmetinin birlik ve beraberlikten yoksun olması, düşmanları tarafından topraklarının işgali, başsız, hamisiz ve halifesiz olmasıyla yetimliği iliklerine kadar yaşıyor.

İslam dini, bütün zayıfları koruduğu gibi yetimi de korumuş, himaye edilmesini, madden ve ma`nen sahiplenilmesini emretmiştir. Kendisi de hem yetim, hem öksüz olan Peygamber aleyhisselamın yetimlere karşı özel bir ilgi ve alakası olmuştur.

Devlet hazinesinden, savaş gelirlerinden yetimlere pay ayrılmış, yetimler için yetimhaneler ve devasa kurumlar kurulmuştur.

Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir. (Nisa – 10)

Rüştüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın… (Nisa – 152)

Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz. (Fecr – 17)

Seni yetim bulup da barındırmadı mı? (Duha – 6)

“Sofralarında yetim bulunduran kimselerin sofrasına şeytan asla yaklaşamaz.” [Ebû Mûsa (R.A) Taberânî (R.A)]

Kalbinin yumuşamasını ve hacetinin görülmesini sever misin? Yetime merhamet et, onun başını oksa ve ona yediğinden yedir. Kalbin yumuşar ve hacetine erişirsin. [Ravi: Hz. Ebud Derda (R.A)]

Allah`a en sevgili ev, içinde ikram gören yetim bulunan evdir. [Ravi: Hz. Ibni Omer (R.A)

Savaş ve çatışmaların çokluğu ve acımasızlığı günümüzde yetim sayısını onlarca ülkenin toplam nüfusunu katlamıştır.  Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve sivil toplum örgütlerinin yaptığı araştırmalarda savaşlar ve doğal afetler gibi sebeplerden dolayı dünyada 140 milyondan fazla yetim var.  Ve bu sayıya her gün 10 bin ekleniyor.

Afganistan'da yaklaşık 2 milyon, Irak'ta 5 milyon, Suriye'de ise 1 milyona yakın çocuğun annesini, babasını veya her ikisini de kaybederek öksüz veya yetim kaldığı tahmin ediliyor.

Bunun yanında akıbeti belli olmayan kayıp çocuklar var. Bazı Afrika ülkeleri, Irak ve Suriye`deki savaş ve çatışmalardan kaçarak Avrupa ülkelerine giden bazı ailelerin çocuklarının akibeti meçhul. 

AB polis teşkilatı Europol'un yaptığı araştırmalara göre, 2015 yılında Avrupa'ya ulaşan 1 milyon sığınmacının yüzde 27'sini çocuklar oluşturuyor. Ayrıca, 10 binin üzerinde öksüz, yetim veya ailesi yanında olmaksızın Avrupa'ya gelen çocuğun ise kayıp olduğu belirtiliyor. (Veriler Anadolu Ajansı`ndan alınmıştır.)

Yetim, dinen ve toplum olarak çok hassas bir konu. Eğer sahiplenilmezse toplumsal felaketler art arda gelecektir. En çok suiistimallerin olduğu kurumların başında çocuk esirgeme kurumların, yetimhanelerin isminin zikredilmesi; suç ve suçlu oranında en fazla yetim ve öksüz büyüyenlerin gelmesi durumu açık seçik ortaya koymaktadır.

Yetim, topluma emanettir. Toplum sahiplenmezse şeytan ve dostları sahiplenecektir. Bu açıdan bütün topluma, devlet ve kurumalara ve yetimhanelere büyük görevler düşüyor.

Bugün İstanbul`da Yetimler Vakfı`nın yetimler yararına düzenleyeceği programa bütün aile efradımızla, tanıdık ve akrabalarımızla iştirak edelim. Bir nebze de olsa kaynayan bu çorbada bir tuzumuz olsun, umulur ki üzerimize rahmetin yağmasına vesile olur.