Konuştuğumuz, yazdığımız, izlediğimiz ama durdurma adına bir şeyler yapamadığımız bir katliam var. Çaresizliğimiz herhalde en büyük sığınağımız olmuş. Mücahitlerimizin direnişleri en büyük dayanağımız olmuş. Kardeşlerimizin imanları en büyük tesellimiz olmuş. Payımıza düşen, ders çıkaracağımız bir acı tablo.

Gözümüz, kulağımız “Kırmızı çizgimiz aşılsa” diyenlerde. Her gün acaba “O gün bugün mü” diye beklenti rüyalarında geziniyoruz. Ama heyhat ki her seferinde iş uzaylılara havale ediliyor.

“Uluslararası kurumlar bunu önlemeli.” “israile yaptırımlar uygulanmalı.” “Bu çocukların hesapları sorulacak!” “Netanyahu katili bedelini ağır ödeyecek!” sözleri uçuşup duruyor.

Peki, kim bunu yapacak? Kim yapsın? Başka gezegenlerdekiler mi yapacak?

Pardon da siz ne yapıyorsunuz? Daha izahatta zorlandığınız ticaretler ne durumda onu bile bilmiyoruz.

Umudumuz “Dostumuz Trump” herhalde. Yapsa yapsa o yapar(!) Tüm bu yaşananların sebebi sanki onlar değilmiş gibi bir beklenti var ne yazık ki.

Katliamı durdurma adına kaç adım attık? Ya da kaçı işe yaradı? Geri mi ileri mi adım atıyoruz? Tamam hepsini görmüyoruz belki. Ama vahşet durmuyor. Kardeşlerimizin açlıkları devam ediyor. Gıda yok, tıbbi cihaz ve ilaç yok. Bunlar olsaydı en azından bir yaraya merhem olduk derdik. Ama ortada yara var merhem yok. Ve günün sonunda mikrofonda bağıranlar bir tarafa masum canların bedenleri bir tarafa düşüyor.

ABD’nin adımlarına bir bakın. Her türlü yardımları hiçbir mesafe tanımıyor. Bir ayakları Washington bir ayakları Tel Aviv’de. Biz hala işin "Ticaret oluyor mu olmuyor mu?"  tartışmasındayız. Oysa “israil terörü ile hiçbir ticaretimiz yok. Bir iğne bile gitmiyor, gitmez. Asla buna izin vermeyiz. Biz Gazze'nin kendi güvenliğini sağlaması için ne gerekiyorsa o yardımı yapıyoruz, yapacağız.” duruşunda olmalıydık.

Yeter kardeşlerimizin çektiği acılar!

Yeter bizim çaresizliğimiz!

Safınızı netleştirin. Sözünüz bir yere eliniz bir yere gitmesin. Bizi de bu büyük vebale ortak etmeyin.

Yapmamanız gerekeni yapmayın. Yapabileceğiniz ne varsa yapın.

Tutun mazlum kardeşlerinizin elinden. Tutun ki tarih de sizin elinizden tutsun. Sayfalar arasından kaybolmayasınız. Tutun ki insanlar da sizin elinizden tutsun. Gönüllerden düşmeyesiniz. Tutun ki ilahi yardım tutsun elinizden. İlahi azaba duçar olmayasınız!