Hamas, iman-küfür savaşında iman tarafı değil mi?

Evet.

Hak-batıl savaşında hak cephesinde değil mi?

Evet.

Efendimizin (s.a.v) savaş hukukunu şu asırda en mutedil bir şekilde göstermiyor mu?

Evet.

Savaştığı güruh yeryüzünün en azılı düşmanı değil mi?

Evet.

Hamas'ın düşmanı bizim de düşmanımız değil mi?

Evet.

Peki Hamas'ın dost dedikleri bizim de dostumuz değil mi?

...?????...

Peki Hamas’ın kardeş dedikleri bizim de kardeşimiz değil mi?

...?????...

Neden dolayı bu sorulara net bir cevap veremiyoruz?

Acaba Hamas bazılarından çekindiği için zorla mı "dost ve kardeş" diyor?

Asla.

Yeryüzünün en azılı düşmanından korkmayan, kaçmayan,

Bunun için en ağır bedelleri veren, ümmetin gözbebeği Hamas, elbette bunu zorla söylemez.

O zaman neden dolayı “dost ve kardeş” dediklerine biz de onlar gibi içtenlikle “dost ve kardeş” diyemiyoruz?

Problem Hamas'ta mı bizde mi?

Biz doğru yaklaşıyoruz da acaba onlar mı yanlış yaklaşıyor?

Ya da onlar doğru yaklaşıyor biz mi yanlış taraftan bakıyoruz?

Mezhep tartışması şu süreçte ar ederek konuşmamız gereken bir mesele.

Asla gündemimizde olmaması gereken bir mesele.

Küfür, etimizi bedenimizden koparıyor.

Biz, ten rengine takılırsak

Kardeşlerimizi bombalarken biz işin fikri bombardımanına kapılırsak

Bu olmaz, olmamalıdır.

Hedef bellidir. Nettir.

Hedef Kudüs’tür. Kudüs’ün özgürlüğüdür.

Ayrıca hedefteki düşman da bellidir.

Hedefe faydasız tartışmaları koymak sadece israil'in işine yarıyor.

Oklar, yaylar, kılıçlar, silahlar, klavyeler, makaleler, yazılar, paylaşımlar hepsi siyonizmi ortadan kaldırmaya yönelmelidir.

Olayları sadece mezhep üzerinden yorumlama bizi asıl soruna odaklamadan uzaklaştırıyor.

Hem Kudüs hedefinden uzaklaştırıyor.

Hem de düşmanı tanımlamada sapmalara sebebiyet veriyor.

Hamas, 'Kudüs' diyor.

'Kuds-ü şerifin özgürlüğü' diyor.

Ümmeti tek bir hedefe yöneltiyor.

Tek düşmana odaklanmayı istiyor.

Suni gündemlerden uzak durmayı tavsiye ediyor.

Efendimiz (s.a.v) hayatı boyunca Yahudilerin zıddına işler yaptı.

Giyim-kuşam, yeme-içme, saç-sakal kesme bile onlara benzememe adına farklı yaptı.

Biz de onlardan farklı olmalıyız.

Sözlerimiz, yorumlarımız bakış açımız asla onlarınkiyle aynı ya da benzer olamaz.

Hele söz konusu Müslüman kardeşimiz ise onlarınkiyle kesinlikle aynı olamaz.

En azından bu azılı vahşilerin sevindiklerine sevinmeyelim.

Kahrolduklarına sevinelim.

Gazze’nin sevinçlerini sevincimiz yapalım.

Acısını acımız yapalım.