Kış şartları gittikçe hakim olmaya başladığında, insanlar yavaş yavaş hazırlıklarına başlıyor. Kabandan kalın elbiselere kadar kış şartlarına göre giyinme ve buna göre yeme ve içmeye çalışıyorlar. Malum hastalıklar kol geziyor. Bir düşen pir düşüyor, yetmiyor aile boyu herkes yatıyor. Hele bir eve girdi mi ortalık salgını, diz çöktürüyor nice yiğit erlere. Ya Gazze, Gazze’nin çocukları, kadınları… onlar ne yapacak bu kış mevsiminde?
Buna göre tedbirler alınırken gözlerimizin önünde masum çocuk ve savunmasız kadınların katili işgalci israilin zulmüne uğrayan mazlumlar ne yapıyor diye aklımıza geliyor mu? Çadırları olmayıp harabeler arasında yaşadıkları bir soykırımın yanı sıra kışın zor şartları kime ne kadar dokunuyor? Çocukların yalın ayak görüntüleri, kadınların gözyaşları, erkeklerin çaresizliği düğüm düğüm boğazımıza dolanıyor mu? Yutkunurken kaç defa ölüyor kaç defa diriliyoruz?
Çaresizlik zor olsa da çare, sizsiniz; bizleriz. Bu konuda ferdi endişeler devletlerin endişelerinin ötesine geçmiş. Görüyor ve biliyoruz ki Sivil Toplum Kuruluşları iyi bir duyarlılık yakalamış. Müslüman veya gayri Müslim herkesin İslamî ve insani yardımı, girişimi ve etkinliği takdirin üstündedir.
Bu konuda 11 ilimizde yaşanan son depremde liyakatini fazlasıyla ispatlamış olan UMUT KERVANI VAKFI yardım kuruluşumuz, gücünün üstünde bir performans sergilemiştir. Gönüllülerinin yaptıkları girişimleri de unutmadık. Filistin için yaptıklarını/yapacaklarını da unutmayacağız.
İl il kadınların kuyruklara girip bileziklerinden alyanslarına kadar gösterdikleri fedakârlıklar hala gözlerimizin önündedir. Unutulacak şeyler değildi bu hayır yarışları. Aynı zamanda Kur’an kursları talebelerinin, okul öğrencilerinin yardımları da kıymetliydi/kıymetlidir. Kısaca Filistin bize infak vermeyi de öğretti. Verirken hissedilen mutluluğun ne tür bir öz güven oluşturduğunu ancak tadan bilir.
Filistin bize birliği, dirliği ve kuvveti de öğretecek. Verdikçe güçlü, verdikçe dirençli olmayı öğreneceğiz. Verdikçe dünya Müslümanları daha çok birleşecek, verdikçe saflar daha çok sıklaşacaktır. Olmaz demeyin, çünkü insan malı candan çok sever. Malını infak etme bilinciyle aydınlanan her fert, Filistin için canını da vermeyi göze alır. Malını seven, malı peşinden gider. Mal, canın yongasıysa candan bir parçadır. Verelim, yaşayalım. Verelim birleşelim. Verelim direnelim ki birlik ve beraberliğimiz kavi olsun.