Gazze’nin bombalarla yerle bir edilmesi tam bir yıl oldu.
17 bin masum çocuğun ve 12 bin savunmasız kadının, üç bin bebeğin öldürülmesi üzerinden bir yıl geçti.
Dünyanın üç maymunu oynaması, yöneticilerin bu soykırım ve katliamlara karşı tek söz etmemesi, öfkemizin gittikçe büyümesi, acımızın ve hüznümüzün bizi boğması üzerinden koskoca bir yıl geçti.
Bunca gerçeğin açığa çıkması ve söylenmesi adına bir yıl geçmesi gerekmiyordu.
İnsan haklarının, kadın haklarının, çocuk haklarının koskoca bir yalan olduğunun açığa çıkması için bir yıl mı gerekiyordu?
Siyonizm gerçeğinin dünya için salgın bir virüsten daha kötü olduğunun anlaşılması için bunca zaman beklenmeli miydi?
Yahudi’nin karakteristik özelliğinin Netanyahu’da vücuda gelmesi için bu işgalin yaşanması mı gerekiyordu?
Gören gözlerin kör, duyan kulakların sağır, bilen aklın donuk, hisseden yüreklerin ölü olduğunu Gazze mi bize gösterecekti?
Bir yıl üzerinden geçti zulmün.
Hala uyanamayan kalpler ve paslı yürekler, boşluğa ıslık çalarak üzerlerine alınmıyor.
Sanki yaşanmayan bir zulüm var, duyulmayan ve görülmeyen bir zulüm…
Sanki yarın biz de buna maruz kalmayabiliriz güveni ve bencilliği var.
Makam ve mevkileri ebedi kendilerine kalacakmışçasına sarılmaları var.
Mezarların uykularını kaçırmaması için şehrin dışına inşa edilmesindeki hikmeti anlayıveriyorsun hemen.
Oysa Gazze’de sokaklar mezar, enkazlar kabir oldu.
Makamlar ölümün gölgesinde hiçlikte kayboldu.
“Ölüm bize ne yakın, bize ne uzak ölüm/Ölümsüzlüğü tattık, ne yapsın bize ölüm” diyen bir anlayışla Gazze ölümün asude şehri oldu.
Ne ölüm sessizliğine bürünen Arap yöneticilerine minnetimiz ne soykırımcı israile desteğiyle safını belli eden ve Batıdan ümide yeltenenlerden ümidimiz var.
Ümidimiz bu koca yürekli direniş ehlinedir, selam olsun Gazze’ye ve direnişe...
Devrilen bir yılın ardından dehlizlerden ümit ve hayat fışkıran Gazze’ye selam olsun.
Direniş direniş gelecek olan Aksa’nın ve Kudüs’ün özgürlüğüne selam olsun.
----
İçinde 6-8 Ekim zulmünü de barındıran, Şehit Yasin ve arkadaşlarının kutlu şehadetinin geride bıraktığımız on yılının bereketi üzerine inşa edilen uyanış ve diriliş ruhunun kahraman erlerine de selam…
Sosyalist düşüncenin önünde bir kurban günü mazlumca kurban olan yiğit gençlerimize selam …
Onları yetiştiren düşünceye selam…
Kanlarının bereketinin bugünkü neslin varlığına sebep olduğu sorumluluğuyla, rahmetle, minnetle selam…