Bazı şeyleri inanmakta zorluk çeksem de hayatın gerçeği olarak kabul etmek istemiyorum. Her zaman seçeneğimiz veya alternatifimiz vardır. İşgalci israili besleyen biziz arkadaşlar. Türkiye’nin kendisi. İş insanları, şirketleri, ihracat yapan firmaları ya da işgalci israile hayati malzemeler satan her kimse…

“Normal şartlarda” Hristiyan veya Yahudi fark etmez herkesle bir Müslümanın ticaret yapmasında elbette bir sakınca yok. Nitekim Hz. Peygamber aleyhissalatü vesselam da yapmıştır. Lakin yaşadığımız şartlar anormal şartlardır. İşgalci israil bir katliam ve soykırım yapıyor Filistin’de. Kadınları ve çocukları öldürüyor.

Bu şartlarda bir Müslümanın onların bu katliam ve soykırımına ortak olabilecek her türlü girişimden uzak durması gereklidir. Gel gör ki bu ticari desteğin demir çelik, silah ve gıda olarak hala devam ettiği de bir gerçektir. Bu soykırımdan önce değil, işgalci israile hala süregiden bir ihracat almış başını gidiyor. Bu şirket ya da firmalar küçük veya büyük, bu girişimin sonucunu idrakten yoksunlar. Katliamcı ve soykırımcı olan işgalci israilin döktüğü kanlara ortak olduklarının bilincinde değiller. Alacakları paranın kanlı bir para olduğunu bilmiyorlar.

Ocak 2024'te 1 ay içerisinde işgalci israile satılan malzemeler ve miktarları “Türkiye İhracatçılar Meclisi” resmi rakamlarıyla https://tim.org.tr//tr/ihracat-rakamlari sitesinde şöyle verilmiştir:

 1.635.000 dolar un ve fındık 21.326.000 dolar bakliyat

2.357.000 dolar zeytin 4.902.000 dolar su-hayvansal ürün

35.000.000 dolar Çelik

10.831.000 dolar meyve sebze

21.788.000 dolar demir

29.900.000 dolar elektrik ve elektronik

3.163.000 dolar halı

15.022.000 dolar hazır giyim

46.500.000 dolar kimyevi maddeler

3.846.000 dolar kuru gıda

8.900.000 dolar madencilik ürünleri

6.743.000 makina aksamları

24.500.000 dolar mobilya vs

15.500.000 dolar mücevher

34.800.000 otomotiv endüstrisi

7.500.000 dolar tekstil malzemeleri

1.800.000 dolar tütün

3.950.000 dolar yaş meyve sebze

20.300.000 dolar Çimento

Ayrıca küçük illerimize varıncaya dek hemen her şehrimizin işgalciye ihracatı bu sitenin verilerinde var.

Demek ki işgalciyi beslemek ve semirtmek için memleketçe kolları sıvamış bir politikamız var. İhracat önemli olsa da sonucu pek hayırlı gibi görünmüyor. Müslümanlara zarar veren kim olursa olsun onunla ticaret hele hayati konularda yapılması uygun değildir.

Sözümüzü sosyal medyada dolaşan İbrahim dayının sözleriyle bitirelim: “Kırmızıçizgiye daha ulaşamadık mı? Ne bekliyorsunuz. Bizim çizgimiz siyah oldu…”