İnsanın yüreği nasıl dayanıyor ve biz Müslümanlar nasıl nefes alıp veriyoruz siyonist zulmü altında ve gözlerimizin önünde cereyan eden asrın olayı Gazze’ye.

Hele cesetleri parçalanmış çocuk videoları görünce bu siyonist zulmü görmek istemeyen ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği yöneticileri yahut diğer suskun ülkelerin idarecileri nasıl bu kadar katı kalpli, taş yürekli olabiliyor?

Dünyanın gözü önünde “kendini savunma hakkı” adı altında böyle bir mezalim nerede görülmüş acaba?

Siyonist işgalci hem 75 yıldır Filistin’i işgal etmiş hem de kendini savunma hakkından bahseden bir çelişkiyi dünyaya kabul yarışındadır.

Dünya da “işgal ve savunma” adlı yaman çelişkiyi kabul edip ne parçalanan çocuk bedenlerini görüyor ne de öldürülen mazlum ve savunmasız kadınların sayısının on bini geçtiğini…

Tüm bunların ışığında bir çocuk, Gazze’den yaralı bir çocuk haykırıyor “Benim suçum ne?” diye soruyor; ulu ortaya değil dünyaya; Biden’e, Macron’a, Netanyahu’ya, Sunak’a ve suskun kalan İslam ülkelerinin liderlerine, bize/bizlere…

Suskunluk öldürecek bizi galiba, kalplerin yumuşaması için kaç çocuğun kaç kadının ölmesi lazım ey zalim siyonist, ey suskun dünya!

“Benim suçum ne?” diyen o çocuğa cevap verecek cesaretimiz kalmadı, tıpkı cevap verecek dünya “suskunlar meclisi”nin özellikle Müslüman yöneticileri…

Gerçekten korkakmışsınız, gerçekten susarak bu soykırıma ortakmışsınız da farkında değilsiniz.

Bu suskunluğun içinde Batının yerle bir olmuş değerlerinin resmini de görüyoruz acınacak şekilde.

O Batı ki hümanist kesilirken, bir balinanın karaya vuruşunda yahut karabatağın petrole bulanışında dünyayı ayağa kaldıran.

O Batı ki çevreci kesilip ozon tabakasının delinmemesi için etkinlikler düzenleyen ve dev bütçeler ayıran.

O Batı ki insan haklarıyla övünen hatta dünya çocuk haklarını yetmezse dünya kadın haklarını bireylerin ve ülkelerin başında Demokles’in kılıcı gibi sallayan.

O Batı ki Kiliseleri vurulurken dahi ses etmeyip suskunluk zırhına bürünen, siyonist’e ses etmeyen.

Anlaşıldı ki acıktığında putunu yiyen bir Batı Medeniyetiyle ya da gerçek yüzüyle karşılaştı dünya.

Böylece Gazze soykırımı sadece İslam dünyasındaki ikiyüzlü yöneticileri değil, Batı Medeniyetinin asıl yüzünü de ortaya çıkardı.

Belki de bu soykırım, bir yönüyle hakikati bir yönüyle ikiyüzlü yalancıları ortaya sergilemekle görevini fazlasıyla yapmış oldu.

Kadını, çocuğu ve mazlumlarıyla zulme karşı hamd ve teslimiyet elbisesine bürünen Filistinli kardeşlerimi ve direnişi selamlıyorum.

İdrakinde olduğumuz üç aylarda avuç avuç semaya açılan o nazlı duaların meleklerin kanatlarında Filistin’e yağan ilahi bir nusret olmasını diliyorum.

Rabbim; kimsesizlerin sahibi Sen’sin, kimseye değil Sanadır şikâyetimiz!

Birliklerini, dirliklerini, güçlerini ve kuvvetlerini hezimetten hezimete uğrat! Amin