İşgalci israil, Uluslararası Adalet Divanı’na yani mahkemeye verildi ve savunma dahi yaptı.
Cumhurbaşkanının “Hiçbir zaman kendimi bu kadar gururlu hissetmemiştim” dediği Güney Afrika Cumhuriyeti, bu işi üstlendi. Haklı olarak gurur duydu.
Bu mahkeme işini bir Müslüman ülkenin üstlenmesi daha yakışık alırken bu yolda fail olmaması üzücü gelse de işgalcinin yargılanması sevindirici bir gelişme.
Zira bu mahkeme tarihe not düşen ve işgalcinin ifade verdiği önemli bir kayıttır.
Mahkemede Güney Afrikalı siyahi ve beyaz avukatlar bir arada ve gururlu duruşa sahipken işgalcinin avukatları oturdukları yerde terleyedurdu.
Dahası mahkeme heyetini ikna etmek için en saçma iddia ve iftiraları dile getirmekten de geri durmadılar.
HAMAS’ı suçlamalar öyle bir aşamaya vardı ki; bu müthiş bir savunmaydı; dinleyenler şöyle anladılar galiba: Hastaneleri vuran, kamu kurum ve kuruluşları, okulları bombalayan, cami ve kiliseleri havaya uçuran, şu ana kadar on bin çocuk olmak üzere yirmi dört bin sivil katleden HAMAS, mazlum olup zulme maruz kalan ise Siyonistlermiş.
İşgalcinin avukatları da en az işgalci kadar zalim olup iftira atmada mahir olduğunu ispatlamış oldu böylece.
Bu utanmazlar ordusu Gazze’ye yapılanların kanunlar çerçevesinde olduğunu söyleme yalanından da uzak durmadılar.
Hatta bu davanın “işgalcinin kendini meşru bir şekilde savunma hakkını” hedef aldığını da ekleyip Güney Afrika’yı HAMAS ile ortak suç ortağı olarak saydılar. Herhalde hızını almasalardı başta Cape Town olmak üzere ülkeyi Gazze sanıp bombalayacaklardı.
Hiç mi insanın yüzü kızarmaz yahu hiç mi utanmaz?..
Ortada bir “soykırım” varken ve açıkça dünyanın gözü önünde icra edilirken, çuvala sığmayan bu katliamlar için bu suçlama ve devletlerin sus pus olması kadar acı bir şey olmasa gerek.
İşgalcinin avukatları, Güney Afrika’yı suçlamak ve gündemi değiştirmek adına ispatı olmayan iddialar ve yalanlarla savunmaya başladılar. Nitekim sosyal medya bu iddialara sarılınca asıl söylenecekler ortadan kayboldu. Mahkemenin bir hikmeti de kalmadı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi devletleri, Lahey’deki İnsan Hakları Mahkemesi ise fertleri yargılıyor. Yani burada sanık sandalyesinde işgalci oturuyor. Savunma vermesi ise bunu, kabul etmesidir. Bu büyük bir başarıdır. Mahkemenin savcılığı, gerek işgalci israilin işlediği savaş suçları gerek insanlığa karşı suçlar veya soykırıma dair delillerin toplanması gayesiyle dijital bir platform kurmuş. Her fert bu platforma video ve görüntü de olacak şekilde mahkeme tarafından kullanmak üzere bilgiler yükleyebilir.
Şöyle bir tespitleri var mahkemenin: "UCM'nin yetki alanına giren ve yukarıda sıralanan suçların mağduru ya da tanığı olmanız gerekmiyor. Kimliği belirlenebilir bir gönderici olduğu sürece bilgiler toplu olarak ya da bir kuruluş aracılığıyla da gönderilebilir."
Söz konusu başvurular www.justiceforall.org/icc-submissions/ adresinden yapılabiliyor.
Bu imkana sahip olanlar…
İşte fırsat!
Ne bekliyorsunuz?