Filistinlilerin maruz kaldığı saldırılar, neden her Ramazan ayında tekerrür ediyor?
İşgalci, neden hep bu ayda uçaklı ve füzeli saldırılar düzenliyor?
Vuran kendisi, bombalayan da kendisi; hal böyle olunca neden ağlıyor ki?
Kendisi tonlarca bombaları masum kadın ve çocukların olduğu evlere hiç tereddüt etmeden bırakıyor da HAMAS’ın bir füzesi karşısında ciyak ciyak neden bağırıyor?
Hem bir işgalci hem de katil olan bu zihniyet, zulmü hedef bellemişse sonucunu düşünemiyor mu?
Elbette mazlumların elleri armut toplamıyor.
Elbette vatanını ve Mescid-i Aksa’nın hürmetini koruyacaklar.
Elbette bu uğurda ümmetin ve vatanlarının onurunu çiğnetmeyecekler.
Bu uğurda ölümü şehadet, yaralanmayı şeref kabul edecekler.
Zira uğrunda canlarını hiçe saydıkları dava, Kudüs davasıdır.
Mirac’ın durağı, peygamberlerin ocağı ve İslam’ın sancağı olan bu belde için neler göze alınmaz ki?
Ramazan-ı Şerifin hürmetini çiğnememelerini beklemek safdillik olur.
Kudüs’ün hürmetini, Mescid-i Aksa’nın hürmetini çiğneyen bir işgalci; Ramazan’ı mı dinleyecek?
Bu uğurda can veren ve teravihinden sabah namazına dek tüm vakitlerde camide olmayı işgalciye karşı bir direniş kabul eden o şerefli insanları selamlamak gerek.
Onlar uyanık oldukları müddetçe ümmet de uyanık olacak inşallah.
Onlar bu bilinç ve şuurla direndikleri müddetçe ümmet de bilinçlenecek.
Onlar için biz de her Ramazan’da her işgale ve her saldırıya karşı Allah’ın ayaklarını sabit kılmasını ve yardımıyla onları desteklemesini niyaz edeceğiz.
Bugüne kadar bugünden daha şiddetli saldırılar yaşayan mazlum Filistinli kardeşlerimiz boyun eğmediyse, bundan sonra da elbette boyun eğmeyecek ve yapılan her türlü zulme karşı teyakkuzda olacaklar.
Asıl gerileyen ve asıl korkanın işgalci olduğu belli olmuyor mu?
Nasıl da sığınaklara kaçıyor ve en ufak bir seste ölüm korkusundan ödleri patlıyor.
Belki de bu, onların iyi günleri.
Dün Hamas’ın elindeki savunma silahları yoktu diye celallenen işgalci, yarının bugünden daha iyi(kendisi için kötü) olacağının farkındadır.
Bu sebeple korkmakta haklıdır ve korkmalıdır.
Silahsız ve masum kadınlar ve çocuklara karşı donanımlı silahlarıyla korku ve ölüm saçan katiller ordusu, bir mücahitle ve bu savunma silahlarıyla karşılaşınca kaçacak delik aramakta da haklıdır, kaçmalıdır.
Direnişin en yaygın ve halkta karşılığını bulduğu en makbul günlerdeyiz.
Kudüs’ün ve Filistin’in özgür olacağı günler uzak değildir.
Rabbim bu Ramazan’ı işgalcinin son, direnişin zaferinin ilk ramazanı kılsın.