Her biri bir yıldız misali tarihe iz bırakıp gittiler.

"Ashabım gökteki yıldızlar gibidir. Herhangi birisine uyarsanız, hidayete kavuşursunuz."(Beyhaki) dememiş miydi Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam.

Gözlere değil gönüllere taht kuran bu güzide ve gözde insanlar, örneklik ve önderlikte hala önde olan kadını ve erkeğiyle nadide insanlardı.

Adlarından çok, sanları kaldı “sahabe” diye İslam Tarihinin altın sayfaları arasında.

Arkadaştılar, yoldaştılar Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselama.

Nitekim bu birlik ve beraberlikle asr-ı saadeti inşa ettiler.

Mutluluğun kitabını yazan ve asrını inşa eden bu güzel insanları yani sahabeyi, unutmak mümkün mü?

Efendimize dost, dostlarına dost, tarihe ve insanlığa dostluk üzere şahitlik eden bu insanlar ne güzel insanlardı.

Kimi dört halife ve arkadaşlarından kimi de İslam toplumunun tebaasından biri olarak İslam’ın tebliğine ve davetine yoğunlaştı.

Kimi vefat-ı Nebiden sonra aşk-ı nebi ile divane oldu kimi de elindeki imkânları yolunda ölümüne dek kullanıp durdu.

Sahabe böyleydi, İslam binasının temeli olmayı böylesi yaklaşımla kabullendi.

Bedir’de henüz çocuk denecek yaşta Umeyr b. Ebi Vakkas gibi şehadeti arzularken kimi,  kimi de Ebu Dücane gibi kahramanlığın destanını yazdı.

Fedakârlıkta her biri diğeriyle yarışan ve ailesine Allah’ı ve Resulünü bırakıp malının hepsini verenden tutun da Haris b. Umeyr gibi elçi olarak canını vermekten çekinmeyenine kadar nicelikler üzerine nitelikler kayd eden bir altın nesil olan sahabe…

Peygambere sevgi ve muhabbet üzere biat eden sonrasında İslam binası için Ebu Eyyüb El-Ensari gibi İstanbullara kadar yayılan dava anlayışını üstün tutup evinde oturmayı ‘kendi eliyle kendini tehlikeye atmış’ kabullenen sahabe…

"Kıyamet günü ashabımdan her biri, kabirlerinden kalkarken, vefat ettiği memleketin bütün müminlerinin önlerine düşerek ve onlara nur ve ışık saçarak Arasat meydanına götürür" (Beyhaki) müjdesine nail olan sahabe…

Mevzubahis Allah ve Resulü olunca günümüzün ikircikli imanını, itaat eden imana kurban eden bir sahabe…

Zorluk ve sıkıntıyla İslam davasını omuzlayan ilk nesil adına Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın her yıl Kasım ayını SAHABE AYI olarak ilan etmesinin anlamı ve önemini idrak etmenin bilincini yaşatmak bu açıdan önemlidir.

İlk nesil ve altın nesil olan bu fedakâr, cefakâr ve kahraman önderlerimize ne çok şey borçluymuşuz da haberimiz yokmuş.

Çocuklarımıza ve ailemize anlatırken rol model olarak İslam’ın hadimi olmada bu insanları sürekli dile getirmeliyiz.

Kişilik ve şahsiyetleri açısından yarının İslam davetçileri olma, neslimizi ve gençlerimizi bu karakterde yetiştirme sorumluluğu adına bu ayı idrak eden tüm SAHABE SEVDALILARINA selam olsun.