“Hayat namazla güzeldir” konuşmacı olarak programına katılmıştım. Bu kadar masum çocuğu bir arada hem de namaz adına görmek mutluluk verdi. Orada şunu demiştim:
Değerli veliler, sevgili çocuklar!
Bugün çok özel ve çok güzel, aynı zamanda anlamlı bir gün… Ve siz de namaz gibi çok anlamlı bir iş yapıyorsunuz. Hepinizi tebrik ediyor ve namaz ehli çocuklar olmanızı diliyorum.
Değerli veliler!
Çocuk demek masumiyet ve tertemiz bir fıtrat demektir. Bu masumiyet, elinizde işlenmeye hazır bir hamur gibidir. Ama esas olan nasıl ve niçin şekil vermek gerektiğini bilmektir. Bunun için Rabbimizi çocuklarımıza nasıl sevdirebiliriz/nasıl iletişim kurabiliriz sorularıyla başlayabiliriz. Biliniz ki bu iki sorunun da cevabı NAMAZ’dır. Çocuk namazı oyun oynar gibi gördüğünden ona oyun oynar gibi öğretmeliyiz.
Malumunuz bilgi akla, eğitim kalbe bakar. 0-7 yaşında bilgiyi verirken aynı zamanda ona Rabbimizi ve emrettiği namazı da sevdirme oyununu oynamalıyız. Gönlü yatıştıktan sonra taklit ve uygulamayı kalıcı hale getirebiliriz. Şunu bilelim ki muhatabımız yetişkin değil, hayatı oyun olarak gören bir muhatap... Bu vesileyle ciddiyetten uzak, anlamsız ve belki de komik tavırlar, çocuk ruhunun haritasıdır. Bu haritanın üzerinden hedefe varmayı becerebilirsek ailece Allah’ın razı olduğu kimselerden oluruz. Ne mutlu bize…
Yüce Allah “Ailene namazı emret ve sen de ona sabırla devam et” ayeti ile ailece yapılan bir farzı hatırlatıyor. Demek ki namaz ailece olan bir ibadettir. Ailece ve cemaatle… Bu nedenle evde veya daha güzeli camide kılınmalıdır. Demek ki Allah Teâla çocuklarımızın ellerinden tutup camiye götürmemizi emrediyor. Demek ki gidemeyenlerin evde cemaatle kılmalarını istiyor. Gelecekte genç, sonra da yetişkin olan bu Kur’an nesli çocuklarımız; namazsız, niyazsız, ibadetsiz ve imansız olmasınlar diye bu etkinliklerle hafızalarında yer etmemiz boşuna değil elbette. Namaz kılmama yani namazsızlık hastalığı en kötü hastalıklardan biridir. Bu hastalığın aile içi doktorları önce biz olmalıyız. Toplumda da buna öncülük etmeliyiz. Namazlı ve namaza sahip çıkan bir nesil yetiştirmeliyiz.
Hadi kıl demektense göstermek, haydi beraber yapalım demek gerekmez mi? Sevdirmek kızmakla değil, göstermek ve inandırmakla olur. Namaz bir ilahi gösteridir. Buluşma ve konuşmadır. Teslimiyettir ve iyiyi, kötüye üstün getirmenin biletidir.
Hatırlayın sırtımızda gezinen, ayaklarımıza dolanıp oynayan ve secdeye gitmemizle düşecek olan çocuk; öfkeye, kızmaya gelir mi? Lakin küsmeye başlarsa 70 yaşına dek cami yüzü görmeyecek kadar uzaklaşması gördüğümüz manzaralardır.
O zaman tarafımızı seçelim değerli veliler!
Her daim namazlı, dualı, ibadetli ve salih evlatlar mı yoksa ellerindeki bağımlılık telefonları ile kötülük belasına bulaşmış evlatlar mı daha hayırlı? Gelin onların istediği gibi cicili bicili tespihler, takkeler, başörtüler, hediyeler, çizgi ve boyama kitapları ile kalplerini kazanalım. Biz kılalım ve sabırla devam edelim ki onlar da bizi rol model alabilsinler. Kendimizi ve inancımızı çocuklarımıza sevdiremezsek çocuklar sevmedikleri anne-babayı rol model almazlar. Bir de duamızla çocuklarımıza yardımcı olup namazlı bir nesil inşa etmeliyiz. Çünkü dua, yolumuzu açan en büyük yardımdır. Hele anne-babanın duası apayrıdır çocuk için.
Sevgili çocuklar!
Bugün ne güzel bir iş yapıyorsunuz. Ne güzel giyinmiş ve ne güzel mesajlar veriyorsunuz büyüklerinize. Namazsızlık belki hayat felsefesi olmuş büyüklere, dersler veren siz küçüklersiniz. Namaz oyunundan vazgeçmeyin. Namaz size birçok kapıyı açacak ve birçok engeli ortadan kaldıracaktır. Tespihlerinizi bırakmayın. Evde cemaatle namaz kılmakta ısrar edin. Renkli ve süslü takke ile başörtülerinizi unutmayın. Odanızın en güzel köşesinde sizi ve namazınızı beklesin. Namaz oyununu öğrendikten sonra camide devam ettirin bu oyunu. Büyükler sizi daha çok sevecektir. Ne güzel… hayatı çocukça masumiyet içinde günahsız ve temiz olarak yaşamak…
Rabbim bizi, annemizi, babamızı, çocuklarımızı, kardeşlerimizi ve tüm müminleri namazı seven, özleyen kullarından eyle… ÂMİN