Baharın müjdecisi olarak bilinen “3. cemre” toprağa düştü.
Havalar artık ısınacakmış, fakat hala doğuda kar var.
Havalar artık ısınacakmış, ama yürekler neden ısınmıyor?
Başörtüsüyle (ilk)okula, işe neden hala gidilmiyor?
Havalar artık ısınacakmış. Zindanların soğukluğuna, nice anaların bir evlat hasretiyle donakalan vuslatsız gözlerinin açık gidişine hala cemre düşmedi.

Cemre hala düşmediyse, düşmeliydi bir an evvel Fikret Bayram için cumhurbaşkanının gönlüne.
Mağduriyetlerin giderilmesi için iktidarın yüreğine…
Havaya, suya, toprağa değil.
Başörtüsü için yapılması gerekenin yapıldığına inanan bir iktidardan neden yasal bir güvence bekleniyor?
Neden yargıdaki kanaate dayalı sistemin yasalarla sınırlandırılması istendiğinde 3. yargı paketinde bunun olduğu açıklanıyor?

Ortada bir sorun olamazsa elbette bu sesler ayyuka çıkmazdı.
Birileri duymak istemese de bu sesler çıkmaya devam edecektir.
Nice tecrübelerin enginliğiyle “Basiret“ dediğimiz ufuk, bu halka az zamanda çok şey öğretmiştir.
Öğretmiştir ki, “iktidarlar” geçicidir.
Haklar; yönetmeliklerle değil yasal güvencelerle anayasal garanti altına alınırsa gelen, gidenin işine zor karışır.
Fakat bunu iktidara anlatmak ve ikna etmek zor görünüyor.

Doğru bildiği yanlıştan dönme faziletine şimdilik yanaşmayan bir yaklaşım görüyoruz.
Milli eğitimde başörtüsünü yasaklatan bir yönetmelik, nice müdürü içten içe sevindirse de bunun menfiliğini anlamak istemeyen kadar basiretsiz kimse yoktur.
Görmek istemeyen kadar kör olmadığı gibi…
Yargıdaki ‘en iyi sanık tutuklu sanıktır` anlayışıyla habire dört duvara konulanlar, iktidara da gına getirmiş olmalı ki başbakan ‘3. yargı paketini bunun için çıkardık` diyor.

Paketler önemli değil, anlayışlar ve zihniyet önemli.
Bin paket çıkarılsa da zihniyet yani sistemi koruyucu refleksler ya da kraldan çok kralcı anlayışlar değişmediği sürece ne fark eder ki?
Devleti halk için görme eziyetine(!) katlanmayıp halkı, devlet için gören zihniyeti beslemek yakışmıyor.
Fakat cemre ne iktidarın ne de bu zihniyetlerin gönüllerine düşüyor.

Cemre, bu sorunlarla boğulan mazlumların ‘basiret`ine düşüyor iktidar adına.
Önümüzdeki günlerde Fikret Bayram, 4. yargı paketine binaen çıkarsa bu, cumhurbaşkanı için hiç de iyi bir şey olmayacak.
Makamının inisiyatifini, hak ettiği bir mahkûma kullanamayan bir cumhurbaşkanı için halk ne düşünür bilemiyoruz.

Fakat on binlerce imza ve kalemlere alınan nezih, ince ince döşenmiş ifadeler, yani köşe yazıları cumhurbaşkanına hiç cesaret vermemiş ve bu hakkı kullanmasını hatırlatmamışsa 4. yargı paketinin sonucunda Fikret Bayram çıkarsa buradan söylüyorum, lütfen ona bir pay çıkarmayın bu işten. Zira ne bir adım atıldı ne de bir girişimde bulunuldu.
Çünkü cemre henüz düşmedi Çankaya`ya.

Bu halkın gönlüne yazı kışı dinlemeyen, ufkuna ufuk katan cemreler peşi sıra düşerken birileri bundan hep mahrum kaldı.
Halkının basiretine güvenmeyen ve yasal güvence talep edenleri duymayan iktidarlar, ilerde pişman olsalar da fayda etmeyecektir.
Umarım yanılmak bize düşer.
Umarım başörtüsü için gerek ilkokullarda gerek kamunun her kesiminde bir rahatlık sağlanır.
Umarım Çankaya`ya ve Başbakanlığa cemre düşer.