Başkasının gölgesine sığınmak değil, güvenebilecek bir gölgeye sığınmak korur kişiyi.
Sırtını dayamak doğru olsa da sırt aldığın kimseyi bilmek esastır.
Güçlü olmak güzel de mazlumdan yana olmakla anlam kazanır.
Hayatın lezzeti “ben” merkezli değil, “biz” mihenkli olmaktır.
Topluma yalanın rengini değil, doğrunun rengini vermek meziyettir.
Herkes yanlış olsa da “doğruluk” en değerli cevherdir.
İnsanlara nasihatin diğer adı, söylediklerini yapmandır.
Örneklik, gizli olmayan tek görünür gerçektir.
İnsan, inanmadığı kelimelerden kanat yapmamalıdır.
Çakıldıktan sonra öğrenilen acı gerçek budur.
Leyla güzel olduğu için değil, Mecnun sevdiği için güzeldi.
Emeği; gülümseme, tebessüm ve iyilik olan tek şey sevgidir.
Verdikçe artan, bozdukça çoğalan ve harcadıkça bitmeyen tek emek yine sevgidir.
Doğru sevmek değil, doğruyu sevmek yüceltir.
Yolların merkezine varmaktansa merkezin yoluna girmek gerek.
Yol yürünmekle değil, hedefe götürmekle sevilir.
Son, bitmekten çok yeni başlangıçlara gebedir.
Mezar, gerçeğin giriş kapısıdır.
Tek hakikat, kalplerin diliyle konuşmaktır.
Konuşan ağız değil, kalbin dilidir.
Allah’ın sığdığı tek mekân, müminin kalbidir.
Mekânın sahibine açılmayan kapı, evi harabe yapar.
Söz, hikmetin kölesi; gül ise bahçenin efendisidir.
Dünya insanlarla anlamlıdır, hayvanlarla değil.
Mana, maddenin bir adım ötesidir.
Düşün arkadaşım; kulluk bir nasip işidir, hayvanlık ise tercih…