Kanım dondu, tüylerim diken diken oldu. Bedenim titredi. Adeta kendime gelemedim. Rastladığım üç habere ilk tepkim bu oldu. Her üç haber de çocuklar ve niçin kayboldukları ile ilgiliydi.

Birincisi, Suriye’de kaçırılıp organ ticaretine alet edilen çocuklar…

İkincisi, genç görünmek için çocuk derisi enjekte ettiren ünlüler…

Üçüncüsü, öncelikle Almanya olmak üzere AB’ye sığınan ve kayıp olan mülteci çocukları…

BAE Veliahtı Muhammed bin Zayed’in batının ve işgalci israilin kuklası olduğunu bilmeyen yok. Hatta geçen günlerde işgalci israilden yapılan açıklamaya göre 25 yıllık bir ilişkileri varmış.

Bu karanlık ilişki ağı Suriye’de de devam ediyor. Kamplardaki özellikle Yetim çocuklar, BAE Kızılay’ı şubelerinde çeşitli testlere tabi tutulup seçilerek BAE’ye götürülüyormuş. Düşünemeden edemiyor insan. Allah’tan korkmayan biri acaba bu çocuklara neler yapmaz ki? Hangi organ mafyasına pazarlanıyorlar, hangi işgalci israil vatandaşına yedek parça görevi görüyorlar?

Suriye’de faaliyet gösteren “Suriye Orkide derneği” (Orchid Syria Association) Başkanı Dilan Kamel, basına bu konuda ayrıntılı bilgiler vermiş ve bu iddiaları destekleyen söylemlerde bulunmuş.

Öyle ki PKK/YPG kamplarındaki kimsesiz çocuklar, 5-7 bin dolar karşılığında BAE’ye satılıyormuş. Kamel, “Rakka ilinde ve kırsal kesimlerde sık sık çocuk kaçırma olayları oluyor. Rakka’da böbrekleri, gözleri ve bazı organları çıkarılmış halde bulunan çocuk cesetleri var. Bazıları ise kanıtların yok edilmesi amacıyla yakılmış halde bulundu.” diyor.

20 Haziran’da İdlib’de evinin önünde kaçırılıp iç organları çalınan bir çocuk cesedi bulunmuştu. İdlib’in yanı sıra Kamışlı, Haseke ve Amude gibi şehirlerde de bu tehlike devam etmektedir.

*

Genç görünmek için çocuk derisi enjekte ettiğini söyleyen ABD’li Sandra Bullok adlı ünlü, 25 yaşındaki görünümüyle 55 yaşındaymış. Demek ki yaşı ilerlemiş meşhurların genç görünenleri spor, diyet, meditasyon veya farklı metotlara borçlu değillermiş. İşin özünde böyle bir gerçeklik varmış. Koreli çocukların sünnet derilerine de borçlu değillermiş. Kayıp ve yetim mülteci çocukların canları üzerine can inşa etmeye çalışan canavar ruhlu mahluklar, vardıkları noktayı açıklamakta hiçbir sakınca da görmüyorlar. İnsanlık hiçbir zaman bu kadar vahşi olmadı, vahşet görmedi. Elin genç görünen ünlülerini dilimize doluyoruz da acaba genç görünen yerli ünlülerimizi neden düşünmüyoruz? 70 yaşında olup 30 yaş gösterenlerin derilerinin altında ne canavarlıklar yatıyor, kim bilir?

*

Bu konunun bir de uzun zamandır dillendirilip bir türlü cevaplanmayan AB sınırları içinde kaybolan kimsesiz mülteci çocukların dramı var. 2019 Şubat ayı itibarıyla AB’de kaybolan mülteci çocuk sayısı 96 bin olduğuna göre varın gerisini siz düşünün!

Bunlardan yedek parça olarak organ mafyalarının elinde kaybolanından tutun da cinsel köle olarak çalıştırılan çocuklara kadar canavarlaşmış çirkin bir medeniyetten bahsediyoruz.

Bin Zayed ve PKK/YPG gibi gönüllü kuklalardan aldıkları cesaretle işgalci israile ve batıya karşı çocuklarımızı korumanın tek yolu bu bilinci yaymaya çalışmaktır. Yetimlere yönelik kamu yararına faaliyet gösteren Avrupa Yetim Eli Derneği ve Yetimler Vakfı (Diyarbakır) gibi kuruluşlara destek olmaktır.

“…Yetimlere nasıl davranacağınız hakkında sana sorarlar. De ki: “Onların durumlarını düzeltmek onları iyi yetiştirmek en hayırlı olandır ve onların hayatlarını paylaşırsanız unutmayın ki, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgunculuk yapanları da düzeltmeye çalışanları da en iyi bilir.” (Bakara 220)