Faşizm kelimesi ne zamandan beri kullanılıyor bilmiyorum fakat kendisi insanlık kadar eskidir ve insanlıkla birlikte var olagelmiştir.

Hatta kökeninin varıp İblise dayandığını söyleyebiliriz.

Faşist duygu ve düşünceler bireylerde ayrı, kitlelerde daha ayrı bir şekilde kendisini gösterir.

Kitlelerde kendisini gösteren faşist duygu ve düşünceler tabii ki insanlığa çok daha pahalıya mal olagelmiştir.

Yeryüzünde toplumları, kavimleri, ulusları faşizm gibi tehlikeye sürükleyen bir başka bela olmamıştır.

Tarihin başlangıcından değil de sondan başlayarak ele aldığımızda bu belayı daha iyi anlarız.

Hiç şüpheniz olmasın ki son iki büyük dünya savaşının yegâne sebebi ırkçılıktır, ulusçuluktur yani faşizmdir.

Son savaşta büyük bir kısmı Avrupalı olmak üzere en az elli beş milyon insan ölmüştür.

Ve o günden sonra Avrupa bundan ders almış, ırkçılığı, faşizmi yasaklamış, aralarındaki sınırları kaldırarak Avrupa birliğini kurmuştur.

Fakat ikinci dünya savaşından sonra (1945) yetmiş yıldan fazla bir zaman geçtiği için o acıları yaşayan nesil dünyadan göçmüş, yeni gelen nesillerin faşizm damarları yeniden kabarmaya başlamıştır.

Çünkü faşizm depremlerin fay hattı gibidir, zamanla yeniden enerji toplar. Batı faşizminin fay hatları yeniden enerji toplamaya başlamıştır.

Batıda yeniden hortlayan bu faşizm onun gerçek yüzünü ortaya koyuyor, insanlığa pazarlamaya çalıştığı demokrasi ve insan hakları maskesini yüzünden indirmiş oluyor.

Böylece Avrupa`yı Avrupa yaptığı söylenen bütün değerlerini önce kendisi çiğnemiş, çöpe atmış oluyor.

 

Ve aynı şeyi şimdi Amerika yapmakta, Batı medeniyetinin zirvesini temsil eden Amerika.

Avrupa`da yükselişe geçen faşist eğilimler nihayet Amerika`da da kendisini göstermiştir. Artık önümüzdeki dönemde seçimlere girecek olan Avrupa`da daha da yükselişe geçecektir.

Trump`dan sonra Almanya, Fransa, Avusturya, Macaristan seçimlerini izleyin, faşist partilerin daha da güçlendiğini göreceksiniz.

Yani Avrupa ve Amerika faşizmi bir birini besleyecek ve tetikleyecektir.

 

Aslında Amerika halkı Trump`ı başkanlığa getirmekle içini dışına dökmüş, gizlediği gerçek yüzünü ortaya koymuştur.

Amerika, (affedersiniz) televizyonlarda erkeklik uzv.nun boyunu konuşabilen sapkın bir moruğu başkan yapmakla kendisinin de ne idüğünü insanlığa sunmuştur.

Amerika, kadınlara necaset muamelesi yapılması gerektiğini söyleyebilen,

Faşizmin en önemli alamet-i farikası olan ırkçı ve yabancı düşmanı, özellikle göçmen düşmanı birisini lider seçmekle insanlığa gerçek yüzünü göstermiştir.

Hitlerin konuşmalarını yatağının başucu kitabı yapan

Siyahları tembellikle suçlayan, Meksikalıları ırz düşmanı ilan eden

Entelektüel ve aydınlardan nefret eden, cahil mi cahil birisini başa getirmekle, kendisinin de başına en büyük belayı getirmiş olduğunu görecektir.

Ya Müslüman düşmanlığına ne demeli. İslamcı terörist ithamını her konuşmasında dillendiren bu azgın düşmana Rabbim fırsat vermesin. Başka dertlerle uğraşmaktan dolayı Müslümanlarla uğraşmaya fırsat bulamasın inşallah.