Her gün yeni bir lağım patlıyor, her gün yeni yeni pis kokular burnumuzun direğini sızlatıyor
Himmet adı altında her gün yeni bir hırsızlık, yeni bir yolsuzluk çıkıyor orta yere.
Hem ilginçtir, bizim bildiğimiz Amerika`ya uşaklık yapanlar, kalemlerini satanlar hep Amerika`dan bir şeyler alırlardı, oradan bunlara dolarlar gelirdi. Şu ahmaklığa bakın ki hem oraya uşaklık yapıyorlar hem de dolarların seyir istikameti buradan oraya.
Her gün tüyleri ürpertecek cinsten yeni bir ihanet haberi düşüyor ajanslara.
Her gün ağzımızı açık bırakacak kalleşliğin bir yenisine şahit oluyoruz
Ne kadar da çabuk çözülüyorsunuz? Ne kadar da çabuk ötüyorsunuz? Ne kadar da ucuza satıyorsunuz bir birinizi? Öyle ya, siz de inanmıyorsunuz gittiğiniz yolun yol olduğuna. Aziz İslam davası bu anlamda da böyle bir darbe yememişti. Nice batıl davanın mensuplarını biliriz ki, öyle kolay kolay kimse konuşturamaz ve birbirlerine ihanet etmezler.
Evet, bunca iğrençliklere ve kalleşliklere şahit olduktan sonra insan ister istemez soruyor;
Allah aşkına söyleyin, yapmayacağınız, yapamayacağınız başka bir kötülük var mıdır?
Sizden olmayan, sizin gibi düşünmeyen, size katılmayanlara yapamayacağınız bir hangi kötülük ve kalleşlik vardır?
En basitinden başlayalım; Sizden olan öğrencileri yerleştirmek, olmayanları dışlamak için, kazandıkları halde askeri okullardan uzaklaştırmak için yapmayacağınız bir şey var mıdır?
Sizden olan pilotları yerleştirmek, sizden olmayan yetişmiş ve her biri milyarlarca dolara mâl olmuş bunca pilotu hava kuvvetlerinden uzaklaştırmak için göze alamayacağınız bir şey var mıdır?
Daha da korkunç olanı, bunun için kaç uçağın, kaç helikopterin düşmesini göze alabilirsiniz? Son sekiz yılda düşen on dört adet F 16 ve F4 uçaklarının bu şekilde düştüğü iddia edilmektedir.
Sizden olmayan bir camiayı, sizden olmayan bir yardım kuruluşunu, bir vakfı, bir derneği çökertmek için, itibarsızlaştırmak için atamayacağınız bir iftira, kurmayacağınız bir tuzak var mıdır?
Kendinize rakip gördüğünüz, size haraç vermeyen, size destek olmayan iş adamlarını itibarsızlaştırmak, iflas ettirip çökertmek için çöreklendiğiniz emniyet ve yargı yoluyla yapmayacağınız bir iblislik var mıdır?
İstemediğiniz siyasileri çökertmek için girmeyeceğiniz bir yatak odası, çekmeyeceğiniz bir sahne yayınlamayacağınız bir görüntü var mıdır?
Sırf mevcut iktidarın yıpranması, düşmesi ve kendi iktidarınız için başta Pkk olmak üzere bu ülkeyle savaş halinde olan örgütlerle işbirliğinizin bir sınırı var mıdır?
Kaç askeri onların önüne yem olarak atabilirsiniz, kaç polisi kurban verebilirsiniz, ne kadar cepheyi onlara teslim edebilirsiniz?
Kısacası içine atıldığınız bu kötülük yarışında duracağınız bir sınırınız var mıdır? Uyacağınız bir ilkeniz, bir namus kuralınız, geçmeyeceğiniz bir kırmızı çizginiz var mıdır?
“Yok, canım, o kadarını da yapmayız, olacak şey mi, yapılır mı öyle bir şey?” diye bir istisnanız var mıdır?
Gerçekten sizin şerrinizden Allah`a sığınıyoruz. Çünkü bütün bunlar karşısında bizim yapabileceğimiz hiçbir şeyimiz yoktur.
Söyleyin, biz bunlara misliyle mukabele edebilir miyiz? Aynı şekilde karşılık verebilir miyiz?
İtiraf ediyoruz, hiçbir İslami camia bu konuda sizinle başa çıkamaz, sizin bu yaptıklarınıza benzer bir şekilde cevap veremez, karşı koyamaz.
Ve sonunda insanın söyleyebileceği tek bir söz kalıyor; Sizin şerrinizden Allah`a sığınırız.
Sadece söz olarak değil, gerçekten bunların şerlerinden Allah`a sığınmaktan başka insanın yapa bileceği başka hiçbir şey kalmıyor.
Elhamdülillah bu şekilde Rabbimize sığındığımızda bunların şerrinden O bizi ne güzel koruyor, ne güzel muhafaza ediyor öyle değil mi?
Bakmayın siz bunların böylesine çözülmesinde, bütün tuzaklarının başlarına geçmesinde bazı şeylerin sebepmiş gibi göründüğüne.
İnanınız ki bütün bunlar Rabbimizin bir lütfudur, bir ihsanıdır. Şerlerinden Allah`a sığındığımızdan dolayıdır.
O halde bunların şerrinden Rabbimize sığınmaya devam.