Çok ani değişiklikler, beklenmedik ters dönüşler olmazsa Baas diktatörlüğüne ait daha ne korkunç cinayetler, ne büyük rezaletler ortaya çıkacak.

Otuz kırk yıldan beri yeraltı zindanlarında güneş görmeden bugüne kadar ulaşanlar hele bir bir konuşmaya başlasınlar, Suriye’nin ne büyük bir felaketten kurtulduğu biraz daha iyi anlaşılacak.

Sednaya hapishanesi şu anda bilinenlerden bir tanesi. Basına yansıyan ve tüyler ürperten görüntüleri oranın bir İnsan Mezbahanesi olduğunu gösteriyor. En az otuz bin insanın idam edildiğini, cesetlerin yakıldığı bölümün çatısındaki karların erimesinden anlaşıldığı söyleniyor. Kameralarla izlenen gözleme odasında görüldüğü halde henüz ulaşılamayan bölümler ve hücrelerden söz ediliyor.

Allah bilir Suriye’de buna benzer kaç cezaevi, kaç mezbahane daha vardır.

Ve bu insanların tamamı siyasi suçlu yani Baas rejimine yan bakanlar. Bilmem dünyada böylesine zalim ve gaddar kaç rejim var acaba?.

Bütün bunlar İslam âleminin orta yerinde, bizimle 910 kilometrelik ortak sınırı olan komşumuzda olup bitiyor, ama biz bunlardan habersiziz veya duyarsızız.

Söylediğim gibi eli kanlı Baas rejiminin rezaletleri patlayan bir foseptik kanalizasyonu gibi ortalığa yayılıverecek. En azından bu kırk yıllık fecaat döneminin şahitleri konuşacak ve her şeyi anlatacaklar. Bu coğrafyanın tarihi gözden geçirilecek ve tashih edilecek.

Allah korusun eğer bu zafer elde edilmemiş olsaydı binlerce insan yeraltındaki bilinmeyen zindanlarda can verecek, cesetlerine bile ulaşılmayacaktı.

Unutmayın ki bütün bunlar sadece Suriye’de olup bitmiş şeyler olarak kalmayacak, dalga dalga etrafın vebal ve sorumluluklarını orta yere serecek. Özellikle bu zulme uğrayanlar, bu zulme uğrayanların yakınları, medya gücüne sahip olan Müslümanlar bu zulmü dünyaya duyurmalıdırlar ki artık bundan sonra başkaları böylesi zulümlere yeltenmesin.

Selam ve dua ile.