Şahid olduğum bir olayı yıllar önce yazmıştım, bazılarınız hatırlayabilir. Batman’dan Diyarbakır’a gitmek üzere bir kardeşimizin otomobiline binmiştik, aracı çalıştırdığında aynı anda teyp de açıldı ve “lâilaheillallah” nakaratlı bir ezgi başladı. Arkadaşımız birden kendinden geçti, gözlerini yumdu ve bir müddet öylece kaldı. Bu tür ezgilere duyarlı olduğunu zannettiğim arkadaş biraz sonra kendine geldi, hareket etmeden anlattı:
“Hocam, kusura bakma, ben ne zaman böyle “lailaheillah” diye başlayan bir ezgi duysam kötülenirim, böyle bir müddet kendimden geçerim” dedi.
Hayret ettim, üstelik sıradan bir Müslüman değil, İslam’ı hayata hakim kılmak isteyen bir Müslüman nasıl olur da tevhidi duyar duymaz kötüleniyordu, nedenini sordum.
“Hocam, yıllar önce bizi Batman emniyetinde gözaltına aldılar, emniyet binasının bodrumunda bir ramazan boyu işkence gördük. Günün çeşitli saatlerinde işkence yapıyorlardı. İşkence saatlerinden biri de teravih sonrasıydı. Bize işkence yapan polisler üst katta yatsı ve teravih kılar, namaz bitiminde gelirlerdi. Biz de onların sesini bodrumdan işitirdik. Namazın bittiğini de tesbih duasının sonundaki “lailaheillalahü vahdehulaşerike leh…” sesinden anlardık. İşte yıllar geçtiği halde her ne zaman bu sesi duysam kendimde olmayarak ürperiveririm.” dedi.
Evet, Müslümanlara bu korkunç işkenceleri yapanlar Kemalist, Sosyalist, dinsiz kişiler değil; beş vakit namaz kılanlardı, yani Fetö’nün adamlarıydı. Neyse, geçelim onu. 15 Temmuz dolayısıyla onları bir daha lanetle anıyoruz.
Aynen o kardeşimiz gibi artık biz de ne zaman Gazze’de ateşkes olacakmış diye bir haber duysak inanın bir korku alıyor bizi. Artık öğrendik ki Siyonist kâfirler eğer ateşkesten bahsediyorsa iyi biliyoruz ki yeni bir katliam yapacaklar, yeni bir kâfirlik yapacaklar.
Ve öyle de oluyor. İyi dikkat edin her ateşkes dedikodusunun ardından mutlaka hunharca saldırılar gerçekleşmiştir. Çünkü Siyonistler çıkardıkları bu dedikodularla hem kendileri soluklanıp yeni hamlelere hazırlanıyor hem mazlumları oyalıyor, daha da önemlisi Siyonistlere karşı yapılabilecek siyasi ve diplomatik hareketleri önlemek için böyle yapıyorlar.
O halde Müslümanlar bunu iyi görüp daha değişik yollar ve metotlar ortaya koymalıdırlar.
Bugün başta Hz. Hüseyin ve yarenlerini bir daha rahmetle yâd ediyor, Allah’ın lanetinin zalimler üzerine olmasını diliyorum.
Selam ve dua ile.