Yani biz göremeyecek miyiz, bize nasip olmayacak mı Gazze’nin kurtuluşu (Allah korusun) Filistin’in kurtarılması kırk yıl sonra bizim ardımızdan gelecek nesile mi nasip olacak?
Bu düşünceye nereden vardığımı zannedersem tahmin etmişsinizdir?
Hani Maide suresinde Rabbimiz İsrail oğullarına Mukaddes Beldeye girmelerini emretmişti de onlar;
“Ey Musa! O (güçlü ve azgın kavim) orada bulundukları sürece biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, savaşın! Biz burada oturacağız!” demişlerdi.
(Allah) da “Orası ) onlara kırk sene yasaklanmıştır. (Bu sürede) o topraklarda şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Artık sen yoldan çıkmış o toplum için üzülme!” demişti. (Maide 23-26)
Hiç tereddüt etmeden söyleyebilirim ki Rabbimiz bütün Müslümanlara bugün Kudüs’e girmemizi Gazze’nin imdadına yetişmemizi istemiş, görüldüğü üzere biz de İsrail oğulları gibi bunu kabul etmemişiz, oraya girmeyeceğimizi, giremeyeceğimizi ilan etmiş durumdayız.
Peki, bu durumda bundan sonrası nedir, neler olabilir?
Şimdiye kadar yazılarımla ve konuşmalarımla hep ümitvar olmayı tavsiye eden birisi olarak söylemek çok acı geliyor ama; korkarım Allah Teala bugün yaşamakta olan Müslümanlara bunu nasip etmeyecek, olsa olsa “kırk yıl çölde sersem sersem dolaşacağız.”
Yanlış mı ve kötümser mi düşünüyorum? Hiç eğip bükmeye gerek yok, elliden fazla İslam ülkesi olarak Gazze’ye girme emrine itaat etmemişiz, mıhlanıp kalmışız yerimize. Şimdi bizi nasıl bir akıbet bekliyor acaba?
Devam edelim düşünmeye... Biliyorsunuz Musa Aleyhisselamdan sonra onun yerine Yu’şâ bin Nûn Aleyhisselam geçmiş, fetih onunla gerçekleşmişti.
Peki, bizim böyle bir garantimiz var mı, bizim beklediğimiz böyle bir Yu’şa’mız var mı? Ya bizden sonrakiler Gazze’yi hepten unutursa ne olacak?