Seçimlerden sonra muhalefetin içine düştüğü perişanlık ülke gündeminin birinci sırasından inmiyor.

Bu perişanlığı iktidar cenahının ballandıra ballandıra işlemesi bir yana muhalefet medyası da günlerdir bu konudan başka bir şey konuşmuyor, böyle giderse önümüzdeki mahalli seçimlerde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere muhalefetin elinde olan birçok büyükşehir belediyesinin kaybedileceğini bizzat kendileri yazıp duruyorlar. Muhalefetin medyadaki en keskin kılıçları eleştirilerini içeriye çevirmiş durumda.

İktidar medyası da günlerdir bu durumu zevkle izliyor ve izleyicilerine zengin bir malzeme olarak sunuyor.

 

Nedense ben öyle düşünemiyorum, muhalefetin elinde bulunan belediyelerin iktidar için çantada keklik olduğuna inanamıyorum.

Evet, muhalefet darmadağınık, birbirine düşmüş, yürekler acısı bir durumda, üstelik kolay kolay toparlanamayacağı anlaşılıyor.

Fakat muhalefet partilerinin toplamından daha güçlü bir muhalefet var orta yerde; Toplumsal Muhalefet.

Hem de muhalefetin param parça olduğu bir aşamada söz konusu ettiğimiz bu toplumsal muhalefet aksine güçlenmektedir.

Muhalefet partilerinin el an hiç birisi ister ayrı ayrı ister hep birlikte hiçbir ümit vaat edemiyor olsa bile toplumsal muhalefetin fay hatları enerji biriktirmeye devam ediyor.

Bilmem iktidarın akıl hocaları bunu ne kadar görebiliyor.

 

Muhalefet partilerinin teker teker çöktüğü veya çökertildiği rahatlıkla fark ediliyor. Fakat buna ters orantılı olarak Toplumsal Muhalefetin güçlenmesi konusunda ne düşünülüyor acaba?

İktidar çevreleri bu tehlikeli sessizliği dikkate almalı, partilerin haricinde oluşan bu toplumsal muhalefeti iyi tahlil etmeli.

Önemli bir payı olsa da çoğunluğun zannettiği gibi ben bu toplumsal muhalefetin tamamen ekonomik sıkıntılardan kaynaklandığını düşünmüyorum.

İktidar söz konusu bu toplumsal gerginliğin ne kadarının kendisinden kaynaklandığını, hangi tavır ve uygulamaların bunu beslediğini iyi görmelidir.

Başta iktidar medyası olmak üzere yönetimin halka yansıyan yüzünün bu gerginliği körüklediği, beslediği artık bilinmelidir. Bu alanda faaliyet gösteren ne kadar çığırtkan ve toplumsal nefreti derinleştiren birileri varsa derhal bulundukları yerlerden geri çekilmelidir.

Sözün kısası, bugün muhalefet liderlerinin her birinin ayrı ayrı çürümüşlüğü, tükenmişliği iktidarı aldatmasın, toplumsal öfkeye dikkat etsin.

 

Bu duygu ve düşüncelerle cumanızı tebrik ediyoruz.