Şimdi sıra sizde, sakın rehavete kapılmayın!

Seçime katılma konusunda rehavete kapılmak ne kadar kötü bir şey ise şu andan itibaren yönetimin rehavete kapılması da öylesine tehlikeli bir şeydir.

“Tamam artık, seçildik ve göreve geldik, beş yıl buradayız” düşüncesi rehavete kapılmaya daha uygun düşüyor.

 

Millet ittifakını bilemeyiz de görebildiğimiz kadarıyla cumhur ittifakından yana olanlar Cumhurbaşkanının uyarısını dikkate alarak rehavete kapılmadı ve karşılığını da aldı..

Genel olarak seçime katılma oranına bakarak değil de bizzat etrafımızda nice insanın ikinci defa uzak diyarlardan gelerek oyunu kullanıp gittiğine şahitlik ettik. Uzak şehirlerden otobüslere binerek gelenlerin yanında kendi araçlarıyla gelip oy kullanıp gidenleri hepimiz biliyoruz. Hatta gelemeyen oğlunu “hele bir seçimi kaybedelim o zaman sen görürsün” diye oğluna kızgınlığını gösterenleri biliyoruz.

Kısacası insanımız rehavete kapılmamış, vefakârlık göstermiştir.

 

Şimdi aynı hassasiyet iktidardan beklenmektedir. Siyasi gerginliğin doruk noktaya ulaştığı bir dönemde yönetim kademelerinde gösterilecek rehavet tahminlerden çok daha fazla tahribata ve çöküntüye neden olacaktır, bu asla unutulmamalıdır.

Bu rehavetin başında israf ve gösteriş gelmektedir. Toplumun bütün kesimleri tarafından rahatça izlenebilen şatafat ve gösteriş ekonomik sıkıntı içinde yüzen ülkede başka zamanlardan çok daha yıkıcı bir özelliğe sahip olduğunu unutmayalım.

Sadece israfı önlemek değil, daha da etkin adımların atılması hiç geciktirilmemelidir.

Gerektiği zaman acı reçeteler ortaya konmalıdır. Yeter ki bu acı reçetelere her seviyedeki yöneticiler de uysunlar, o zaman insanımızın itiraz etmeden buna katlanacağını göreceksiniz.

 

Rehavet sadece ekonomide değil, diğer bütün sosyal politikalarda da dikkate alınması gereken bir durumdur. Sosyal patlamalara veya en azından sosyal gerginliklere yol açacak hiçbir konuda yönetim rehavete kapılmadan gereken tedbirleri alıp uygulamaya koymalıdır. Zaten rehavet demek yapılması gereken bir şeyi vaktinde yapmamak demektir ve hayatın bütün alanlarında insana kaybettirir.

Fakat yönetimin rehaveti bireylerin rehavetiyle hiç kıyas edilemez.