Şu günlerde en çok duymak ve görmek istediğim şeylerin neler olduğunu söylemeden önce duya duya, göre göre bıkkınlık getirdiğim şeyleri söyleyeyim.
Sizleri bilmem ama şahsen ben artık sadece benim siyasi gurubumun, dini cemaatimin, derneğimin, vakfımın deprem dolayısıyla koşuşturduğunu gösteren haberleri izlemek istemiyorum. Veya kendime yakın gurupların çalışmalarını durmadan ekranlara dayatılmasından rahatsız oluyorum.
Söz konusu çalışmaları eğer hiç kimse vermiyor, ısrarla göstermek istemiyorsa tamamdır, ona söyleyeceğim bir şey yok.
Özellikle izleyicisi çok olan büyük medya kuruluşları bunu yapıyorsa ki, ısrarla yapıyor, insan artık gına getiriyor.
Bundan daha da kötü olanı, sahada sadece kendilerinin olduğunu durmadan tekrar edenler şunu iyi bilsinler ki, güvenilirliklerini kaybettikleri gibi bu ülke için hiç de hayırlı bir şey yapmıyorlar.
Anlaşılan odur ki bütün bir Türkiye deprem için seferber olmuştur. Sözü edilmeye değmeyecek kadar azınlık birileri hariç bu seferberliğe katılmayan kimse yoktur. O halde bu gerçek bütün bir Türkiye’ye gösterilmelidir.
Bu durumda birinci görev iktidar yanlısı medyaya düşmektedir. Tamam, böylesi günler için kurulan AFAD, KIZILAY ve benzer kuruluşların koşuşturmaları elbette gösterilecektir, bu kuruluşların desteklenmesi istenecektir, buna hiç kimsenin itirazı yoktur.
Fakat bunun yanında sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları da ayırım yapılmadan insanımıza gösterilmelidir.
Özellikle iktidar yanlısı olmayan muhalif oluşumların kurtarma çalışmaları, yardım kampanyaları asla ört bas edilmemelidir.
Muhalif medya kuruluşları da bu anlamda kendileri dışındaki çalışmaları göstermelidir.
Bakıyoruz da yurt dışından gelenler bir fedakârlık yapmışlarsa bizi ne kadar da memnun ediyor, problemli ülkelerin gösterdikleri gayretleri anlattıkça anlatıyor ve gösteriyoruz.
Durum böyleyken ne oluyor da farklı siyasi görüşe sahip olduklarımızın çalışmalarını, koşuşturmalarını ısrarla görmüyor, örtbas ediyoruz?
Şimdi biz artık bunları görmek istiyoruz, bunları duymak istiyoruz.
Kameramanlar, muhabirler, lütfen bulunduğunuz o aynı noktadan çıkın, kameralarınızı, mikrofonlarınızı biraz da ötekilere çevirin!