Huzuru bulmanın veya bulduğumuz huzuru kaybetmemenin yollarından birisi manzarayı biraz uzaktan seyretmektir. Belki bazı noktaları zumlayıp yakından görmeyi çok arzu ettiğimiz olsa da iyice düşündüğümüzde bunu yapamadığımızdan dolayı fazla bir şey kaybetmediğimizi görürüz. Özellikle uzaktan izlediğimizin verdiği huzur onu örtüverir.

Uzaktan izlemek derken ben bildiğimiz manzaralardan daha çok toplumsal olayları, gelişmeleri kast ediyorum. Uzaklıktan maksat da bu defa mesafe değil zaman olmaktadır. Yani biraz bekleyelim diyorum.

Siyasi ve sosyal olayları anında çözüp neticeyi herkese sunmakla görevli olmadığımıza göre vuzuha kavuşmasını beklemek en doğru olanıdır.

Başta Türkiye’deki siyasi gelişmelerin nasıl neticeleneceği, altılı masanın bu haliyle devam edip etmeyeceği, adaylarının kim olacağı konusunda kendimizi zorlamanın acil tahminlerde bulunmanın bize kazandıracağı hiçbir şey yoktur.

Siyasi cinayetler konusunda da aynı şeyi tavsiye ediyorum. Uzaktan izleyelim ve en azından mevcut huzurumuzu kaybetmeyelim. Zaten acele ettiğimizde elimize geçecek bir şey yoktur, Türkiye’de nice siyasi cinayet aydınlığa kavuşmamış bir şekilde durmaktadır.

Uzaktan izlemenin verdiği huzurdan söz ederken aslında kendi küçük çevremizi de kast ediyorum. Aile içi, yakın çevre, iş yeri ve okul hayatında vuku bulan olayları da belirli bir mesafeden izlemenin insana kazandırdığı çok şey vardır.

Böyle söylüyoruz ama bunu yapabilmek zannedildiği kadar kolay değildir. Hem kendi nefsimiz hem çevremiz bizden acele etmemizi ister. Yani bunun için sabır denilen bir artı gücümüzün olması gerekir.

Bunun bir başka anlamı, bizim diğer bütün insanlar gibi aynı şeylere yoğunlaşmamamız gerekir, bizim kendimize has çok daha değerli meselelerimiz olmalıdır, farklı gündemlerimiz olmalıdır.

Bu ülkede bu toplumda, yaşadığımıza elbette tamamen vurdumduymaz olmayacağız ama söylediğimiz gibi uzaktan izlemek, uzaktan takip etmek bizim huzurumuzu, daha da önemlisi vakarımızı muhafaza edecektir.

Birçok defa belirttiğim gibi, günümüzde erdemli bir şahsiyete sahip olmanın yollarından birisi de mümkün olduğu kadar sohbetlerimizi liradan, kuruştan, dolardan, enflasyondan temizlemekten geçmektedir.

Şu söylediklerimi denemek o kadar zor bir şey değildir.