Aç kalmak, yoklukla, kıtlıkla karşılaşmak ayrı bir şey, henüz aç kalmadığı halde açlık korkusuna kapılmak daha başka bir şeydir.

Biz buna açlık elbisesi giymek diyelim, bu sınıfa giren insanları Kitabımız böyle isimlendiriyor.

 “Allah (size) bir şehri örnek veriyor: Orası güvenlik ve refah içinde bir şehirdi. oraya (ahalisinin) rızkı her yandan bolca akıp duruyordu; ama ahalisi tutup Allah'ın nimetine karşı yakışmaz bir biçimde nankörlük etti ve bunun üzerine Allah da onlara, inatla yapageldikleri (kötülüklerden) ötürü kuşatıcı bir açlık ve korku elbisesi tattırdı.” (Nahl:112)

Varlığa alışmak, refah ve huzur içinde yaşamaya alışmak belirli bir zaman sonra şöyle bir tehlike getiriyor; böylesi toplumlar kerameti kendilerinde görmeye başlıyor, belki önceleri böyle değildiler. Bütün bu güzellikleri kendi birikimleri, kendi tecrübeleri olarak görmeye başlıyorlar.

Dikkat ederseniz böylesi insan tiplerine çok rastlarız. Sahip oldukları güzelliklerin sebebini sorduğumuzda sözü döndürüp dolaştırıp kendi başarılarına, kendi tecrübelerine getirirler. Bireysel başarılarına dayandırdıkları gibi bazen de o memleketin, o toplumun başarısından söz ederler. Hiçbir zaman Allah’ı (cc) işin içine katmazlar. Yani nankörlük ederler ve Allah Teala’yı gazaba getirirler.

Bu ayet-i kerimede Rabbimizin ilginç bir cezalandırma şeklinden söz edilmekte; böylesi toplumları açlık ve kıtlıkla baş başa bırakmaktan ziyade açlık ve korku elbisesi giydirmekten söz etmektedir.

 

Bugün yeryüzünde açlık ve yokluk çekenlerden daha çok “açlık elbisesi” giyinenlerin olduğunu göreceksiniz.

Bilmem hiç karşılaştınız mı açlık ve korku elbisesi giyen insanlarla? Yığdıkça yığarlar, biriktirdikçe biriktirirler fakat yine tatmin olmazlar, yine de kurtulamazlar paniklemekten. Hesap üstüne hesap yaparlar, her şeyi ama her şeyi garanti altına almak isterler, her türlü kötü senaryoyu göz önünde bulundurarak hiç bir deliği açık bırakmazlar, asla ulaşamayacakları günlerin stoklarını yaparlar, buna rağmen kendilerini hiç bir zaman emniyette hissetmezler. Çünkü Rabbimiz onlara açlık ve korku elbisesi giydirmiştir.

İnanınız asıl acınacak halde olan bunlardır, bunlar kesinlikle iflah olmazlar, giydikleri o elbiseyi bir türlü çıkarıp atamazlar.

Şu yaşadığımız günlerde bu tür insanlar ve toplumlar hemen kendilerini gösteriverirler.