İslam’a ve Müslümanlara ancak bu kadar büyük zarar verilebilir.

Bazılarımız İslamcılığın bittiğine, Müslümanların dünyaya söyleyecek bir şeylerinin kalmadığına dair bir yazı bulmuşlarsa bir de bakmışsınız internet üzerinden göndermedikleri kimse kalmamış.

İslam düşmanlarının medyada rastladığımız bu tür söylemlerini yadırgamıyoruz, onların görevleridir bu.

Fakat bu yazıları ve konuşmaları hazine bulmuş gibi anında herkese aktaran Müslümanlara ne oluyor?

Daha da acı olan, bizzat böyle yazan ve konuşan Müslümanlara ne demeli? Kusura bakmasınlar, bu yolu seçenler aslında kendi tükenmişliklerini, söyleyecek bir şeylerinin kalmadığını ilan etmektedirler.

Okuduğunuzda adeta çöküyorsunuz, moraliniz sıfıra iniyor. Güya bitmişiz, tükenmişiz, elveda İslam, nerede o eski Müslümanlık, mücahidlerimiz müteahhit oldu vs.

Her şey bir yana bu söylem asla gerçekçi değildir. Tamam, parayla denenmeyen, makamla, koltukla denenmeyen, kadınla denenmeyenlerimizde bir takım tökezlemeler, yer yer dökülmeler olmuştur.

Peki, Müslümanlar bu yürüyüşten vaz mı geçeceklerdi, yoldan geri mi döneceklerdi? Elbette hayır. Daha bir azimle, daha bir tecrübe kazanmışlıkla yollarına devam edeceklerdi ve ediyorlar da.

Elbette Müslümanların yanlışları dile getirilecektir ve bunu yapanlarımız da az değil.

Fakat tenkit ettiğimiz yanlışların düzeltilebilir yanlışlar olmasına dikkat etmeliyiz.

Her şey bir yana, Müslümanlar bugün ilmî açıdan da çok ciddi mesafeler kat etmiş durumda. Öğrencilik yıllarımızda koca Türkiye’de bir elin parmakları sayısı kadar İslami ilimler dalında prof yoktu. Bugün bu sayı binleri geçmiş durumda. Bu akademisyenlerimizin bilgi birikimlerini küçümsemek (biraz ağır olacak ama) sadece küstahlıktır.

Akademisyenlere paralel olarak Müslümanlar da çok şey bilmektedir.

Gelelim mücahitken müteahhit olduğunu tekrarladığımız kardeşlerimize. Elbette bu yolculukları esnasında bir takım tökezlemeleri olmuştur. İslami dayanışmada onların öylesine büyük katkılarına şahit oluyoruz ki onlara imreniyoruz, dua ediyoruz.

Kısacası “biz öldük, bittik, tükendik” söylemlerine asla itibar etmiyoruz. Ne mücahidimizden vaz geçiyoruz, ne müteahhidimizden. Son sürat medrese çalışmalarımızı sürdürürken oralardan icazet alan gençlerimizin aynı zamanda imam-hatip ve ilahiyat bitirmeleri, akademi dünyasına geçmeleri için çırpınıyoruz.

Müslümanların dünyaya söyleyecekleri çok sözleri vardır, iyi biline.