Bu ülkede intihar çağırıcıları var, intihar davetçileri var, özellikle bu ülkenin gençlerinin canlarına kıymaları için can atan, gençlere intiharı cazip gösteren, özendiren çığırtkanlar var.
Bu işin başını medya çekiyor, hatta bir kısım medya bundan besleniyor, gıdalarını buradan alıyor. Ellerindeki bütün imkanları intiharı cazip gösterme yolunda harcıyor.
Bunalıma sürüklediği gençlerin jübilesini de adeta bir intiharla sonlandırmak için yanıp tutuşuyor, şunu demek istiyor:
“Haydin gençler intihara!”
“Görüyorsunuz değil mi, bir anda meşhur oluveriyorsunuz!”
“Bakın, bütün Türkiye bir anda hep size kilitleniyor, manşetlerde sizin adınız var, ekranlar hep sizi gösteriyor, ülkemizin kelli felli adamları(!) sabahlara kadar medyada sizi konuşuyor, sizi tartışıyor.”
“Söyleyin bundan daha çabuk meşhur olmanın başka bir yolu var mı?”
“Yok efendim okuyacakmışsınız, profesör olacakmışsınız, bilim insanı olacakmışsınız, bir şeyler icat edecekmişsiniz, aşıyı bulacakmışsınız, Aziz Sancar olacakmışsınız, Gazi Yaşargil, Mehmet Öz olacakmışsınız, yıllarınızı verecekmişsiniz, yazar olacakmışsınız, sanatçı olacakmışsınız...”
“Oo hoo, enayi misiniz, geçin onları, siz bir an önce meşhur olmaya, bir anda popüler ve medyatik olmaya, yani intihar etmeye bakın!”
“Unutmayın, sizi anında meşhur etmek isteyen medyamız emrinize amade hazır bekliyor.”
“Yalnız intihardan önce yapmanız gereken ufak bir iki şey var, yazılı veya görüntülü bir not bırakacaksınız; ‘Babam beni namaz kılmaya zorluyordu, babam, ailem örtünmemi istiyordu...’ diyeceksiniz.”
“Biliyor musunuz, eğer bunu da yaparsanız artık bu iş tadından yenmez olur, epeyce bir zaman resimleriniz gösterilerin ön safında pankartlarda taşınır, sizin adınıza sloganlar atılır. LGBT ve benzer örgütlerin kahramanları oluverirsiniz. Hatta namınız Avrupa başkentlerine kadar ulaşır.”
“Gerçi bu arada sen ölmüş olacaksın ve bunları göremeyeceksin ama, olsun canım, müsaadenle bu kadar meşhur olmanın da bir bedeli olsun artık....”
Evet gençler, bunlar intihar davetçileri.
Bir Davetçi daha var. Davetçilerin Davetçisi. Sizin asla bir sıkıntıya düşmenizi istemeyen, size çok düşkün ve çok merhametli olan bir davetçi, sizi hayata davet eden, sizi yaşamaya davet eden bir davetçi çokça rivayet edilen hadisi şeriflerinde sizi uyarıyor ve özet olarak;
“İntihar eden kimse bu fiili hangi usulle gerçekleştirmişse cehennemde sonsuza kadar aynı tarzda ceza görecektir. Kendini bir dağın tepesinden atarak öldüren kimse cehennemde sürekli olarak azaba atılacak, zehir içerek intihar eden, cehennem ateşinde zehir kadehi elinde sonsuza kadar içerek azap çekecek, kesici bir aletle kendisini öldüren de cehennemde aynı yolla ceza görüp acı çekecektir (Müsned, III, 254, 309, 435, 478, 488; IV, 33, 34, 135; Buhârî, “Cenâʾiz”, 84, “Edeb”, 44, “Ḳader”, 5, “Ṭıb”, 56; Müslim, “Îmân”, 175, 176, 177; Tirmizî, “Ṭıb”, 7; Nesâî, “Eymân”, 7) (TDV Ansiklopedisinden özetle)
Unutmayın, o Davetçiler Davetçisi de bu görevi Rabbinden almıştır;
“Ey iman edenler! Allah ve Rasûlü size hayat verecek şeylere çağırdığında o çağrıya icabet edin...” (8/24)
Sevgili gençler, sizi hayata çağırıyoruz,
Sizi yaşamaya çağırıyoruz!