Daha çok filmlerde görürüz bu tür gergin sahneleri ve konuşmaları. Çoğu zaman da muhataplar bir yolunu bulurlar, kurtulurlar, ölmezler.

Halbuki yaşadığımız şu gerçek hayatta “öleceksiniz, var mı itirazı olan?” uyarısı bizim için hiç durmaksızın tekrarlanıp duruyor. Bilmem ne kadar ilgimizi çekiyor, ne kadar dikkate alıyoruz.

Hele şu son iki yılda ölümün aramızdan alıp götürdüğü insanlar ve bunların bir kısmının seçkinlerimiz olması dikkatimizden kaçmıyor.

Sezai Karakoç, Teoman Duralı Mustafa Yazgan ve Yılmaz Yalçıner, bunlar son kaybettiklerimizden bir kısmı, daha öncekilerin sayısını bile  tutamaz olduk, Allah Teala makamlarını âlî eylesin.

Peki, ne yapıyoruz?  Onların yerlerinin doldurulamayacağını söyleyerek övgülerimizi ve üzüntülerimizi belirtiyoruz.

Tabi ki önemlidir; Hz. Ali Kerremallah; “Alimin ölümü âlemin ölümüdür” buyurmuştur. Yine ondan gelen bir rivayette; “bir âlim vefat ettiğinde İslam’da öyle bir gedik açılır ki kıyamete kadar o gedik doldurulamaz” buyurur.

Söylediğim gibi işin bu yönünü çokça dile getiriyoruz. Fakat bu arada bize verilen “öleceksiniz, var mı itirazı olan?” ültimatomunu hâlâ duymazdan görmezden geliyoruz.

İnsanımıza şöyle bir bakıyorum da ölümü gündeme getirdiğimizde üzerinde en çok yoğunlaştığı kısım daha çok işin can verme kısmı olduğunu görüyoruz. Gençliğimden beri yakınımdaki yaşlıların benden en çok istediği şeylerin başında “canımızı kolay vermek için hangi duaları okuyalım?” talebi olurdu.

Can vermenin zorluğunu hafife almıyorum, Rabbim bu konuda hepimize kolaylıklar lütfeylesin.

Fakat kolay veya zor, şöyle veya böyle verilecek bu can ve olup bitecek.

Ya sonrası? Evet, öldük gittik, ayrıldık bu dünyadan. Peki, ya sonrası?

Keşke can verme meselesine bu kadar takılıp kalmasak da sonrası üzerinde yoğunlaşabilsek diyorum.

Peki, ya sonrası? Sonrası mı? Allah’ın huzuruna varıp dikilmektir sonrası, O’nun huzurunda hazır olmaktır.

İşte burayı, işin bu noktasını hiç aklımızdan çıkarmamak, Müslüman bir fert olarak gündemimizden düşürmemektir önemli olan.

O halde yazımızın başlığına bu ilavemizi yaparak bitirelim;

Öleceksiniz, sonra Allah’ın huzurunda dikilip hazır olacaksınız, var mı itirazı olan?