“Cumhurbaşkanı konuştukça” kavramının özellikle ekonomi gündeminin üst sıralarında yer aldığının farkındasınız galiba?

Muhalif çevrelerin “Cumhurbaşkanı konuştukça dolar yükseliyor, enflasyon fırlıyor” söylemini duymayan kimse kalmamıştır.

Sayın Erdoğan’ın bu konuşmalarının döviz kurlarını ne kadar etkilediğini, bundan daha da öncelere giderek iktidar partisinin oylarını hangi istikamette ne derece etkilediğini ölçen bilimsel hassas aletlerimiz olmadığı için bu konuda kesinmiş gibi bir şeyler söylemenin vebali olduğuna inanıyorum.

Fakat Cumhurbaşkanının konuşmalarının sadece şu son günlerde değil nice zamandır Türkiye’nin gündemini belirlediği inkar edilemez bir gerçek.

İktidar yanlısı medyada “Cumhurbaşkanından çok önemli açıklamalar, Cumhurbaşkanı müjdeyi verdi, Cumhurbaşkanı son noktayı koydu...” başlıkları altında istisnasız her gün, hatta bir günde birden fazla haber gördüğümüz gibi, söz konusu konuşmalara muhalif medyanın da bigâne kalamadığı da ayrı bir gerçek.

Kısacası yirmi yıldan bu yana bu milletin Sayın Erdoğan’ı dinlemediği bir tek günü bile olmamıştır zannedersem.

Bu konuşmaları şu şekilde tasnif edebiliriz;

Birincisi; halkın doğrudan seçip yetkiler verdiği Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı konuşmalar. Siz buna dış geziler ve dışardan gelen siyasilerle temsiliyet adına yaptığı konuşmaları da ekleyebilirsiniz.

İkincisi; iktidar partisinin başkanı olarak parti gurubunda yaptığı haftalık veya on beş günlük konuşmalar.

Üçüncüsü; iktidarın faaliyetlerini duyurma adına açılış, temel atma gibi etkinliklerdeki konuşmalar

Dördüncüsü; resmi günlerde, haftalarda yaptığı konuşmalar.

Besincisi; aniden gelişen olaylarla ilgili yaptığı konuşmalar.

Yani Cumhurbaşkanının konuşması için sebep ve bahanelerin her biri gerçektir.

Fakat biz yazımızın “Cumhurbaşkanı konuştukça” başlığına ima ettiğimiz inkar edilemeyen bir fazlalığın olduğunu duyurmayı bir yükümlülük sayıyoruz.

Etrafındaki birileri Cumhurbaşkanının konuşma yükünün bir kısmını paylaşmalıdırlar.

Daha da önemlisi, Cumhurbaşkanının kullandığı ifadelerden hangilerinin bir getirisinin olmadığı hangilerinin bıkkınlık oluşturduğu bir bir tespit edilip önüne konması gerekir diye düşünüyorum.

Konuşmalarının gerek bu şekilde bir elemeden geçirilmesi gerek bir kısmının yetkililerce paylaşılması Cumhurbaşkanını dinlendireceği gibi konuşmalarını da kıymetlendirecektir.