On sekiz yıl aradan sonra Avrupa`daki kardeşlerimizle buluşmak nasip oldu elhamdülillah. Bu kadar ara vermekle büyük bir hata yaptığımın farkına vardım, Rabbim bu hatayı telafi etmeyi nasip eylesin.
Ziyaret ettiğimiz her bir şehri ister istemez sevdiğimizin, batının bu şehirlerine karşı içimizde bir muhabbetin, bir yakınlığın oluştuğunun farkına vardım. Elimizde olmayan bir şey bu.
Sonra anladım ki bu şehirlerin her biri tanıdığım veya tanımadığım Müslümanlarla özdeşleşmiş. Bu şehirlerden birinin adını söylediğinizde bizim gözümüzün önüne hemen bir takım Müslüman simalar, mescidler, bir takım iş yerleri ve Müslümanların yoğun olduğu sokaklar ve caddeler geliyor.
Allah`ın salih kulları yeryüzünün varisleri olduğu için bu şehirler gözümüzde ve gönlümüzde Müslümanlarla güzelleşiveriyor. Aslında Müslümanlarla yeryüzünün her bir yeri değişiveriyor, bizim için sevimli oluveriyor.
Lahey`e girdiğimizde Noelle birlikte sızıp kaldıkları için mi bilmem, sokaklarında bir hayli ilerlememize rağmen inanın bir tek yerliye rastlamadık, gördüğümüz herkes Müslümandı, Türkiyeli Müslümanlar, Araplar, Afrikalı Müslümanlar, Pakistanlılar ve uzak doğulu Müslümanlar. Belki de bizim uğradığımız semtler öyle olabilir. Fakat yine de güzel bir şey.
Kalbimizin derinliklerini dinlediğimizde bir ses bize diyor ki; Müslümanlar bu şehirlerde geçici birer misafir değil, buraların sahipleridir, buraların varisleridir, her geçen gün daha da çoğalacaklardır.
Yine o ses size diyor ki; Müslümanlar bugün her ne kadar oraların yerlilerine göre iyi durumda değillerse de, her şey iyiye doğru gidecek ve zaten de gitmekte. Yani kemiyetle birlikte keyfiyetlerinin de her geçen gün daha da iyiye gitmekte olduğuna inanıyoruz.
Avrupa`daki kardeşlerimizin, okuyucularımızın bu kadar çabuk toparlanacaklarını, dernekleşeceklerini, camileşeceklerini, camilerinin kendileri dışındaki Müslümanlar için de birer merkez olacağını hiç tahmin etmemiştim.
Elhamdülillah gördük ki kardeşlerimizin camileri dolup taşıyor. Cemaatin önemli bir bölümünü Türkiyeli Müslümanların dışındaki kardeşler oluşturuyor.
Yani kardeşlerimizin bizzat kendileri de aynı zamanda çevrelerindeki diğer insanlar için bir güvence ve dayanak olmuşlar. Çevrelerindeki insanlar için böylesine güven ve muhabbet merkezi olacaklarını gerçekten tahmin edememiştim. Elhamdülillah bulundukları her noktada samimiyetin, sevdanın, Peygamber Sevdasının merkezi olmuşlar. Biraz daha toparlanmanın ardından çok önemli görevler icra edeceklerine inanıyorum. Taşıdıkları sevdanın tez zamanda büyük alıcı kitlesine ulaşacağına inanıyorum, şu anda Anadolu`da olduğu gibi.
Ben inanıyorum ki bizim kızlarımız gelinlerimiz Avrupa`nın ufkunda birer Hazreti Meryem gibi belirecekler. Sadece İslam ülkelerinden gelen bayanlar için değil, biraz daha tecrübe edinmelerinin ardından Avrupa kadını için de bir ümit olacaklar.
Bir önceki neşide olduğu gibi Avrupa`da kendilerini kaybetmeyecekler, eriyip gitmeyecekler, dimdik ayakta kalacaklar inşallah.
Ahlaksızlığın, nikahsızlığın, yuvasızlığın, yavrusuzluğun bataklığında çırpınmakta olan Batı insanı için de bir ümit olacaklardır.
Aynı şekilde erkek kardeşlerimiz de kendilerinden öncekilerin düştükleri hatalara düşmeyecekler Allah`ın izniyle.
Çünkü onların beslendikleri damar çok güçlü bir damardır. Zaten önemli bir bölümü büyük tecrübelerle donanmış bir şekilde varmışlardır Avrupa`ya
Avrupa`da şahid olduğum bu dalga öyle basit ve yüzeysel bir dalga değil, dipten gelen, hem de çok derinlerden gelen bir dalgadır.