Bizim laiklere diyoruz ki; Suriye’den gelen mültecilere IŞİD dediniz, Nusra dediniz, İhvan dediniz, Selefi dediniz, kısacası İslamcı militan dediniz ve ülkelerine dönmelerini istediniz.

Peki, Afganistan’daki Taliban yönetiminden kaçıp gelenlere kucağınızı açsanız ya! Hiç tereddüt etmeden bunları bağrınıza basmanız gerekmez mi?

Hem iyi düşünün laikler olarak sizin için iyi bir fırsat, bunu öyle güzel değerlendirirsiniz ki. “Taliban vahşetinden kaçıp Laik Türkiye’ye sığınanlar” manşetleri sizin için bulunmaz bir ganimet değil mi?

Sizin yerinizde olsam ta gümrük kapılarına gider, Laik Afgan Mültecilerini Karşılama Heyetleri oluştururum, ön tarafa bir Atatürk büstü koyarım, girişte de her bir mültecinin eline bir çiçek, her gruba bir çelenk veririm, ilk önce bir saygı duruşu gerçekleştirmelerini planlarım, sonra laikliğin güzelliği adına biraz nutuk çeker kameralar önünde ‘hoş geldiniz’ der kucaklardım.

Bitmedi, bu laik Afgan Mültecilerle daha neler yapılmaz ki?

Örneğin, mutlaka Ankara’ya götürürsünüz “Keşke bizim de bir Atatürk’ümüz olsaydı!” yazılı koca bir pankartla toplu halde Anıtkabir ziyareti yaptırır, gözyaşları eşliğinde duygusal bir dille çektikleri çileleri anlattırırdınız, kıyafet değişiklikleri düzenlerdiniz.

Sonra TV kanallarınızda konuk eder, Laik Türkiye’nin kıymetini bilmemiz için bizim gibi cahillerin de kafasına vura vura izlettirirdiniz.

Bitmedi; içlerinden seçeceğiniz sözcüleri bir gün Emin Çölaşan, bir gün Uğur Dündar konuk ederdi. Bu işten en kazançlı çıkacak olan da şüphesiz Yılmaz Özdil olurdu, tanesini 2500’den sattığı kitabı yeniden baskı üstüne baskı yapardı.

Ve yakaladığınız bu atmosferin ardından yüksek bir sesle “Erken Seçim” korosu tutturursunuz.

Haydin, hiç beklemeyin, Laik Afgan yoldaşlarınızın giriş yapacağı gümrük kapılarına koşuşun!

Nasıl, bulunmaz bir fırsat değil mi benim bu teklifim? Fakat hayret doğrusu, nasıl oluyor da aklınıza gelmiyor böyle bir şey yapmak?

Yapmadığınız gibi gelmemeleri için adeta bir savaş yürütüyorsunuz. İnsan laik yoldaşlarına bunu nasıl yapar, gerçekten biz de anlamıyoruz.

Acaba diyoruz bu gelenler “Beyaz Laik” olmadıkları için mi?

Laiklikte henüz sizin gibi kaşarlanmadıkları için mi?

Henüz sizin kadar İslam düşmanlığı sergileyemedikleri için mi?

Ve bir gün asıllarına dönebileceklerinden korktuğunuz için mi?