Şurası iyi bilinmelidir ki bu iş ancak ve ancak darbeyle olacaktır?

Hangi iş mi diyorsunuz? Siyaseti, yönetimi diyorum canım. Hem muhalefet için hem iktidar için darbeden başka bir seçenek yoktur.

Belki itiraz edeceksiniz, muhalefetin darbeciliğini anladık da iktidar için darbe de ne demek oluyor diyeceksiniz.

İsterseniz muhalefetten yani CHP’den başlayalım. Ta başından beri, var olduğu günden bu yana darbesiz hiç bir zaman yönetime gelememiştir. Doğrudan veya dolaylı bütün darbelerin içinde olmuş, darbelerin peşinden yönetime gelmiştir.

Bugün de aynı şekilde şöyle veya böyle darbesiz yönetime gelemeyeceğini kendisi de çok iyi bilmektedir.

Gelelim iktidara. Şurası iyi bilinmelidir ki Türkiye’de asıl iktidar darbesiz asla iktidar olamayacaktır.

Çünkü Türkiye’de darbecilere hiç bir zaman darbe indirilmemiştir. Bir daha darbe yapamayacak şekilde tarihin çöplüğüne gömülmemişlerdir.

İsterseniz darbeleri teker teker bir daha gözünüzün önünden geçirin.

Çünkü darbenin yegâne kaynağı devletin dayattığı resmi ideolojidir, bütün darbeler bu ideoloji adına yapılır.

Olsa olsa darbecilere karşı sadece bir sonraki seçimler kazanılmıştır. Darbeciler hep durdukları yerde durmuş, bir sonraki darbenin pişme vaktini  beklemişlerdir. Bunun bir başka anlamı, darbeciler ister darbeyle birlikte olsun ister darbe sonrasında olsun yönetimin dümeninde olmuşlardır.

Evet, darbecilere hiç bir zaman darbe indirilememiş, sadece bir sonraki secimin kazanılmasıyla avunulmuş, teselli olunmuştur.

Belki FETÖ darbe teşebbüsüne karşı halkın direnişini ve püskürtmesini bunun dışında tutabiliriz.

Fakat bu ülkede hâlâ resmi ideoloji adına darbe ihtimalini hiç kimse gözardı edemez.

Unutulmamalıdır ki söz konusu darbeler hep bu milletin, bu halkın kendisine karşı yapılmıştır. Çünkü Kemalizm’in bir numaralı düşmanı bu millettir, İnönü bunu bizzat ifade etmiştir.

Darbelere darbe indirmeden bu milletin iflah olması asla mümkün değildir.

Bu anlamda bugünkü iktidarın darbecilere bir darbe indirme  durumunda olup olmaması asıl meseledir. Halbuki bu millet bugünkü iktidara böyle bir yükümlülük vermişti.