Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugün Türkiye’nin haklarını savunmak üzere Doğu Akdeniz’e atını süren bir komutan gibi görülüyor. Başta Libya olmak üzere Türkiye’nin Afrika’ya uzanışı da yine batının sömürüsünü kırmaya ve mazlumlara kol kanat germeye yönelik haklı bir çaba olarak görebiliriz.

Fakat bu arada dostça bir hatırlatmada bulunmak istiyorum;

Atını Akdeniz’e süren Komutan! Şöyle bir dön ve arkana bir bakıver, seninle birlikte kimler geliyor, kimler gelmiyor?

Daha açık söyleyeyim; Türkiye’nin Akdeniz ve Ege sahilindeki hiç bir vilayet seninle değil, hiç bir şehrin belediye başkanı senden değil.

Hatay’dan başlayalım, Adana, Mersin, Antalya, Muğla, Aydın, İzmir, bunların hepsi Türkiye’yi kuşatan büyük bir coğrafyadır ve bugün muhalefetin eline geçmiş durumda.

Bu fotoğraf Akdeniz’i fethe çıkan bir komutan için gözünü arkada bırakacak bir durum değil midir?

Belki bunu demokrasi, halkın iradesi ve benzer argümanlarla izah edebilirsiniz?

Fakat söz konusu bütün bu belediyeleri kaybetmenin çok somut bir sebebi varsa buna ne dersiniz?

Akdeniz ve Ege sahillerini kaybetmenin biricik sebebi Kürtleri CHP’nin kucağına itmek, tarihi Kürt katliamlarıyla dolu olan CHP’ye muhtaç etmek değil de nedir?

Bekliyoruz ki bu hata görülsün, bundan bir an önce dönülsün, bunun için adımlar atılsın.

Maalesef böyle bir şeyi göremediğimiz gibi aynı hata Malazgirt Zaferi kutlamalarında da tekrar ediliyor.

Bugün Malazgirt ve civarı Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bir bölge olduğu gibi dün de böyleydi, yani Alpaslan ve Romen Diyojen’in meydan muharebesi yaptığı gün de oradaydılar. Tribünlerden veya dağlara çekilip bu savaşı uzaktan izlemiyorlardı, bizzat bu savaşın içinde, Alparslan’ın saflarında olduklarını tarih kitaplarından öğreniyoruz. Bu birliktelik ta Çanakkale ve Trablus’a kadar devam etmiştir.

Fakat bugünkü kutlamaların hiç bir yerinde isimleri ve esameleri okunmuyor.

Bir daha hatırlatalım; eğer Malazgirt Meydan Muharebesi bundan sonra şanına layık bir şekilde kutlanacaksa somut bir şekilde Kürtler buna dahil edilmelidir. Aksi takdirde batıdan yapılacak taşıma insanlarla asla uzun müddet sürmez.

Bu ülkede yapılan resmi bayram kutlamalarına bakın ve ibret alın. Bir bütün olarak bu ülkenin insanı bu bayramlara hiç bir zaman katılmamış, zavallı askerlerin ve öğrencilerin üzerine yıkılmıştır.

Çünkü bu bayramların tamamında Kemalist rejimin adamları halkın inancına ve değerlerine hakaret etmiş, ülke Batı işgalcilerinden değil sanki İslam’dan ve Müslümanlardan kurtarılmış gibi nutuklar atılmış, mesajlar yayınlanmış. Dahası, bu resmi bayramların geçit törenlerindeki tankların ve topların namluları hep bu ülke insanına çevrilmişti. Bunu çok iyi bilen insanımız da bu kutlamalara katılmamıştır.

İstiyoruz ki Malazgirt Meydan muharebesi kutlamaları buna benzemesin.