İki tarafa da söylüyorum; korkmayın yahu, ne Şeriat’ın geldiği var ne de öyle birden bire gâvur olacağımız var.
Biliyorum, aslında korkmuyorsunuz; amma bir konuyu abartmadan edemiyorsunuz.
Evet, Türkiye’nin sosyal durumunu anlatırken birilerine sorarsanız Şeriat gelmek üzere. Öyle ya, Ayasofya açıldı, geriye kaç adım kaldı?
Diğer bir kısmımıza sorarsanız bütün gençliği deizme ve ateizme kaptırmış durumdayız. Örtülerini çıkaranlar bir yana, örtülerinin içini doldurmayanları bir yana, dindar zenginlerin kapitalistçe bir hayat süren kızları bir yana, kısacası gâvurlaşıyoruz.
İşin ilginç tarafı; gâvur oluyoruz diyenler de, Şeriat geliyor diyenler de genellikle imam-hatipler üzerinden bu hükmü veriyorlar.
Bir taraf imam-hatiplerin sayılarına bakarak “aman ha Şeriat geliyor” diye korku salıyor, bir taraf da söz konusu okullarda beklenen, hedeflenen dindar gençliğin yetişmediğini dile getirmekte.
İşin ilginç yanı “Şeriat geliyor” diyenler de, “gâvur oluyoruz” diyenler de iktidara yükleniyorlar, bu da ayrı bir konu.
Olup bitenleri abartmak biraz bizim yapımızda var galiba. Tabi ayrıca böyle bir söylemle her kesimin kendince bir beklentisi var.
Hiç şüpheniz olmasın “Şeriat geliyor” diye çıngar koparan laik kesimin tek hedefi darbe çağrısıdır, her zaman olmasa da bunun meyvesini yemişlerdir.
İslami cenahtan durmadan “gâvur oluyoruz” anlamında yazıp çizenlerin niyetlerine gelince. Eğer hayırlı bir iş yaptıklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar. Her şeyden önce söylemlerinin bir kısmı doğru olsa bile durum hiç de öyle değildir. Sayıları binlerle ifade edilen imam-hatipler müsaadenizle bu kadar fire versin. Hem Türkiye imam-hatiplerden ibaret değildir. Diğer okullardaki İslam’a yönelenleri unutmayalım.
Şahsen ben namaz kıldığım camilerde arkadan bağlanmış uzun saçlı, top sakallı, kısa pantolonlu gençleri gördükçe gözlerim yaşarıyor. Dışarda gördüğümüzde bunların camiye gideceğini hiç aklınıza getirmeyeceğiniz gençlerle omuz omuza namaz kılarken feyiz aldığımı söylemeliyim.
“Öldük, bittik, tükendik, eyvah gençler elden gidiyor...” söylemini yegâne malzeme yapmaya lütfen bir son verin. Moralimizi bozmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.