İki binli yılların başında bir araya gelmiştik. Dershane öğretmenliği yaptığı dönemde Şanlıurfa’daki evinde misafir olduğumda kendisini daha yakından tanımıştım. Hemen not aldım; Müslümanlar bu adamı, bu mükemmel Müslümanı mutlaka tanımalılar, değerlendirmeliler ve ön plana çıkarmalılar demiştim. Elhamdülillah öyle de oldu. Hem de Ankara’da değerlendirildi. Çünkü Mehmet Yavuz gerçekten bir değerdi. Benden yirmi iki yaş küçüktü ama kendisinden çok şey almıştım, almaya da devam ediyordum.

Birlikte çok yolculuk yaptım, birlikte nice etkinliklere katıldım. Şunun bilinmesini isterim ki, önemli gördüğüm her konuyu kendisiyle istişare etmeden ne yazıya geçtim ne de konuşmalarımda dile getirdim. Hele Ankara’ya yönelik bir şey yazacağım zaman mutlaka onu arardım ve düşüncesini sorardım, çoğu zaman yazımı ve söylemimi onunla görüşmem sonrası değiştirirdim. Çünkü Mehmet Yavuz, öylesine olgun ve mükemmel, öylesine sağlıklı ve soğukkanlı bir düşünceye sahip hikmet ehli birisiydi. Biz genellikle çabuk öfkelenen, fevri hareket eden frensiz birisiydik, o bambaşka birisiydi.

Sizi bilmem ama Mehmet Yavuz’un vefatıyla birlikte çok şey kaybettim. Müslümanlar daha nice Mehmet Yavuzlara muhtaç iken Rabbimiz onu kendi katına aldı; ne diyebiliriz.

Belki şimdi daha çok gayrete geliriz ve gelmeliyiz de.

Said Şahin kardeşimizin söylediği gibi Mehmet Yavuzlar yetiştirecek tarlamız, bahçemiz var.

Gençlere sesleniyoruz; bugün her şehirde her ilçede aziz İslam davasını seslendirecek, birikimiyle, şahsiyetiyle temsil edecek kişilere acilen ihtiyaç var. Hızlandırılmış eğitim programlarıyla mı yapacaksınız, gecenizi gündüzünüze katarak mı yapacaksınız bilemem; ama bunu mutlaka başarmak durumundasınız.

Gezip dolaştığım her yerde bunun açlığını bunun susuzluğunu görüyorum.

Bazı şeyleri parayla satın alabiliriz; bir kameramanı parayla bulabiliriz, her hangi bir teknik elemanı parayla istihdam edebiliriz. Hatta bir atom mühendisini bir uranyum uzmanını bile parayla temin edebiliriz. Fakat bir Mehmet Yavuz’u ne parayla tutabiliriz ne de ödünç alabiliriz, illa ki bu bahçenin ürünü olmak durumundadır.