Fırsat buldukça dertlerimizi dile getirmeye çalışıyoruz. Fırsat buldukça diyorum, yani çoğu zaman fırsat da bulamıyoruz. Çoğu zaman bizi dinleyecek bir Allah`ın kuluna ulaşmak bile mümkün olmuyor.
Şükür, şu günlerde birileri bizi görür görmez sormak zorunda kalıyor da böylece fırsat bulmuş oluyoruz:
“Doğuda neler olup bitiyor, bölgedekiler ne yapıyor, yerel seçimlerde ne düşünüyor...?” diyorlar. Aslında bu sorularla yine bizi değil kendilerini düşünüyorlar, biz onların hiç mi hiç umurunda değiliz.
Fakat yine de bize bir soru yöneltilmiş, o halde bir şeyler söyleyelim istiyoruz. Başlıyoruz son on yedi yıldır beklediklerimizi sıralamaya. Bırakınız beklentilerimize karşılık verilmesini, uğradığımız zulümlerin giderilmesini, anlaşılan o ki yeni yeni zulümlerle karşılaşacağımızdan hiç şüphemizin olmadığını söylüyoruz.
Bize soru soran ve bu cevabı alanlar öyle şeyler söylüyorlar, öyle bir beka meselesinden bahsediyorlar, bu seçimlerin kazanılmasının hayat memat meselesi olduğu konusunda öyle sözler ediyorlar ki insan utanıyor.
Öyle ya, Bahaddin Temel`in, Said Şahin`in, Fikret Gültekin`in yenide ceza evine girecek olmaları da mı önemli bir şey? Adamlar Türkiye için hayat memat meselesi için çırpınıp duruyorlar.
Diyoruz ki; on yedi yıldan beri beklediğimiz zulmün ve çarpıklıkların giderilmesi bir yana, şu anda kendileri FETÖ`den ya cezaevinde yahut görevden ihraç edilmiş polis ve yargının kumpası neticesinde bu kardeşlerimiz de içeri girecekler diyoruz. Adamlar bunların çok küçük meseleler olduğunu söylüyorlar. Bir anlamda ağzımızı açtığımızdan, böylesi küçücük şeyleri dile getirdiğimizden dolayı bizi utandırıyorlar.
O zaman biz de diyoruz ki; Allah`ın izniyle bunlar bizim için de oldukça küçük meselelerdir. Bu insanlar ne günler görmüştür ne günler. Yüzlerce kardeşimiz hatta binlercesi yıllar yılı aynı kumpaslarla zindanlarda kalmışlar, onların aileleri yıllar yılı cezaevi yollarını eskitmişler, kırk elli bayramı ayrı geçirmişler, bir birlerine hasret bu dünyadan ayrılıp gitmişler.
Bizim için bu hayati meselelerle kıyasladığımızda üç kişinin yeniden mahkum edilmesi hiç de önemli değil.